İnternetsiz günleri hatırlıyor musunuz? Hani telefon numaralarını hafızamızda tuttuğumuz, dizileri izlemek için yayın gününü beklediğimiz, aradığımız bir bilgiye ulaşmak için ansiklopediler devirdiğimiz günler. Yaşı büyük olanlar hemen hatırladı da küçük olanlar bir türlü kafalarında canlandıramıyor. Çünkü İnternet alışkanlıklarımızı, yaşam tarzımızı, davranışlarımızı, vs. baştan sona değiştirdi. Ama iyi yönde, ama kötü yönde.
1. Artık internetin olmadığı zamanımız kalmadı, banyoda, tuvalette, metroda, AVM’de, okulda, her yerde bağlıyız.
2. Artık kendi kendimize teşhis koyuyoruz, her ne kadar internet sağlık konusunda farkındalığımızı arttırmış olsa da, son derece kuruntulu insanlar haline geldiğimiz de bir gerçek.
3. İnternet bağımlılığının önüne geçmek için ilk adımı atan ülke Çin oldu ve bir internet bağımlıları merkezi kurdu.
4. Esasen Çin’in attığı bu adım hiç de uçuk kaçık bir adım değil, zira araştırmacılar internet bağımlılığının ruhsal bozukluklar listesine eklenmesi gerektiğini düşünüyor.
5. Öyle ki Everest Dağı’nın zirvesinde yüksek hızlı internet erişimi var desek sanırız bizi biraz anlayabilirsiniz.
6. Günümüzde webcam olmayan yer yok gibi, oysa ilk webcam Cambridge Üniversitesi’ndeki kahve makinesini görüntülemek için yapılmıştı.
7. Artık daha fazla çok yönlü olmak durumundayız, karşımızda duran onlarca açık pencere verimliliğimizi ve üretkenliğimizi ciddi oranda azaltıyor.
8. Ve haliyle ilgi eşiğimiz de gittikçe düşüyor, internet kullanıcılarının %50’si bir videonun yüklenmesi için ona en fazla 10 saniye süre veriyor, açılmazsa geçiyor.
9. Sanırım artık posta hizmetleri diye bir şeyin kalmadığının farkındasınızdır, zira dünya genelinde dakikada 204 milyon e-posta göndererek bu ihtiyacı ortadan kaldırmış bulunuyoruz.
10. İnterneti artık oturduğumuz yerde de kullanmıyoruz, mesela Çin’deki internet kullanıcılarının büyük çoğunluğu bu ihtiyacını akıllı telefonlar üzerinden gerçekleştiriyor.
11. 1993 yılında dünyada sadece 623 internet sitesi bulunmaktaydı.
12. Bugün ise her gün yaklaşık 100 bin domain adı alınıyor.
13. İnternet bağımlılığından bahsetmiştik hatırladınız mı? İşte dünyanın %6’sı bundan muzdarip.
14. İnternet hayatımıza bu kadar girmeden önce “LOL” lots of love (kucak dolusu sevgiler) anlamına geliyordu.
Şimdi 'lots of laugh' (çok komikmiş) demek biliyorsunuz zaten.
15. Özel alan, kişisel alan, mahremiyet gibi şeyler yavaş yavaş kayboluyor.
16. Aramızda ansiklopedileri hatırlayan kaç kişi kaldı? Google, Wikipedia, vs. varken ne ansiklopedisi değil mi?
17. Hazır Wikipedia demişken, bundan 10 yıl öncesine kadar öğretmenlerimizin “güvenilmez” olarak bizi uyardığı bu site, artık bir başvuru kaynağına dönüşmüş durumda.
18. İnternet, dünya üzerinde konuşulan 7.700 dilin sadece %5’i için mevcut, bilim insanlarına göre böyle giderse bu durum birçok dilin ölmesine, kaybolmasına yol açacak.
19. Artık hiçbirimiz hafızamızda tek bir telefon numarası dahi tutmuyoruz, telefon suya düşünce de ağlıyoruz.
20. Müzik marketler, bankalar, mağazalar hatta bakkallar bile internet ortamına taşınıyor, bunu beceremeyenler silinmeye mahkum.
21. 2010 yılında internet erişiminin yasal bir hak olduğunu kabul eden ilk ülke Finlandiya oldu.
22. Bütün bunlara karşın, yılda en az bir defa internete giren insan sayısı tüm dünya nüfusunun sadece %37.9’u, düzenli kullanıcıların sayısı ise çok daha düşük.
