'İnsan yalnızca tek bir kişiyi sever.' derler. İnanıyor musunuz? Bu düşünceye inanmayan üç İngiliz, yaşadıkları hayatı herkesle paylaşarak toplumsal tabulara meydan okudu. Detayları sizler için Yahoo'dan derledik.
21 yaşındaki Clare Verduyn 22 yaşındaki kız arkadaşı Katie Aitchison ve 20 yaşındaki erkek arkadaşı Joe Freeney ile beraber yaşıyor.
İki kişiyle aynı anda bir ilişki yaşamanın zor olsa da buna değdiğini belirtiyor.
'Birden fazla kişinin duygu ve düşüncelerini önemsemek zorundasınız. Planınızı birden fazla kişiye göre yapmak zorundasınız. Ayrıca bir yere gitmek istediğiniz zaman planlama yapmak da zaman alıyor. Ama bunlara rağmen gayet güzel gidiyor. Hayatımın en iyi seks deneyimini yaşamamı sağladılar. İkisi de çok güzel insanlar.'
Bütün bu yaşam tarzından evvel Joe ve Kate'nin ilişkisi vardı. Clare ile tanıştıklarında ise her şey değişti.
İkisi de bu yeni kıza aşık oldu. Yaşadıkları ilişkiye onu da dahil etmek istediler. O zamandan beri de sekiz aydır beraber yaşıyorlar.
'Herkesin bu durumu tuhaf karşılayacağını biliyorum. Ama güzel gidiyor. Şimdiye kadar yaşadığım en güzel ilişki bu. Çünkü hepimiz birbirimize güveniyoruz. Her şey çok daha tutkulu.'
Joe ve Clare kendilerini biseksüel olarak tanımlıyorlar. Katie ise karşısındaki kişiden cinsiyetinden ziyade karakterinden ötürü hoşlanıyor.
Yaşadıkları ilişkide herhangi birinin daha değerli olmadığını, herkesin birbirini aynı şekilde sevdiğini ifade ettiler. Dışarıda beraber el ele yürüyorlar, yatakları da dahil olmak üzere her şeyi paylaşıyorlar.
Clare'i sinir eden tek şey, insanların Joe'ye ön yargılı yaklaşımları...
'Herkes Joe'ye bir çeşit efsaneymiş gibi yaklaşıyor. Ben başkalarının ne düşündüğünü önemsemiyorum. Yaşadığımız hayat onları ilgilendirmez. Şu an çok güzel bir hayat yaşıyorum.'
Joe ise ilişkilerinin gerçekliği kimsenin görememesinden şikayetçi.
'Üzülerek söylüyorum ki, insanların ilişkimizin gerçekliğini görmemesine alıştım. Herkes duygusal olarak daha az anlam ifade ettiğine inanıyor. Çünkü iki kişiyi de aynı şekilde sevebileceklerini düşünmüyorlar. Toplum bizim gibi insanlara henüz hazır değil. Bu toplum bizim gibi insanlara göre değil.'