Dünya açlıkla ve yoksullukla mücadele ederken buna tezat olarak yiyecek israfı da aynı derecede artıyor. Araştırmalara göre nüfusun önemli bir bölümü açlıkla savaşırken dünyada üretilen gıdanın %33'ü de ziyan oluyor. Özellikle tanınmış restoranlar ihtiyaç sahiplerine dağıtmak yerine artan yiyecekleri çöpe atmaktan imtina etmiyor.
Ancak aynı şekilde düşünmeyen birisi var; Hindistan'ın Kochi kentinde bir lokanta işleten Minu Pauline.
Kaynak
Zengin ve fakir sınıf arasında maddi uçurum olmasıyla tanınan Hindistan açlıkla mücadele ediyor.
Bu kadar açlıkla mücadele eden milyonlar varken dünyadaki toplam gıdanın %33'ünün ziyan olması, birçok restoranın politikaları gereği artan ürünlerini ziyan etmesi de çoğu kişiyi üzüyor.
Hindistan kast sistemi ve devasa nüfusuyla dünyada en çok açlık çeken vatandaşı olan ülke. Bu rakam 194 milyon.
Bu duruma üzülüp bir şeyler yapmaya çalışan birisi var.
Minu Pauline bankacılığın stresinden bunalıp kendi lokantasını açan genç bir işletmeci.
Genç kadın bir gün ihtiyaç sahibi insanların çöpten artık yemekleri topladıklarını fark eder. Bu durum onu oldukça etkiler.
Aklına parlak bir fikir gelir; lokantanın dışında ihtiyaç sahipleri için çalışan bir buzdolabı.
Artan yiyecekler bu buzdolabına yerleştiriliyor.
Böylece hem yiyecekler sağlıklı halde ulaşıyor hem de ihtiyaç sahipleri mahcup duruma düşürülmüyor.
Buzdolabına günde en az 200 porsiyon yiyecek geliyor.
İşletme sahibi Pauline en az 80 porsiyonu kendisi bırakırken müşterilerini de bu konuda teşvik ediyor.
Pauline buzdolabına bir isim bile vermiş; Nanma Maram yani iyilik ağacı.
İyilik ağacı 24 saat açık ve ihtiyaç sahiplerinin emrinde. Evsizler, maddi durumu kötü olanlar dolaptan ihtiyaçları kadar yiyecek alabiliyor.
Proje şimdiden farkındalık yaratmış gibi görünüyor. Başka restoranlar da yavaş yavaş kendi çözümlerini sunmaya başlamış.
Bize de bu tip uygulamaların çoğalmasını ve dünyaya yayılmasını desteklemek geliyor.
