Maalesef ki hem ülkemizde hem de dünyada birçok orman tahrip ediliyor. Peki tahrip edilen ormanların yerine ekilen yeni ağaçlar, eskilerinin yerini tutabilir mi? Gelin bu sorunun cevabını birlikte öğrenelim 👇
Nesli Tükenmekte Olan Ekosistemler Birliği, "İnsan eliyle yetiştirilen ormanlar neden doğal ormanlarla aynı ekosistemi oluşturmuyor?" sorusunu açıklığa kavuşturdu.
Bilmeyenler için söyleyelim: Nesli Tükenmekte Olan Ekosistemler Birliği (EEA), Eylül 2018'de Kanadalı doğa koruma uzmanı Ken Wu tarafından kurulmuş, tüm yerel ekosistemlerin bilime dayalı korunması ve ekosistem okuryazarlığını desteklemek için çalışan, kar amacı gütmeyen bir koruma kuruluşudur.
Aslına bakarsanız "Kesilen ağaçların yerine yenileri ekiliyor" söylemi çok da doğru bir söylem değil!
Çünkü bu durum aslında ağaç sayısıyla değil ekosistemle alakalı bir durum. 'Sonuçta kesilen veya tahrip edilen ağaçların yerine yenileri dikildi, ne farkı var?' diye düşünebilirsiniz ancak insan eliyle yetiştirilen ormanlar ve doğal olarak oluşmuş orman ekosistemi arasında çok büyük bir fark var.
Bu sorunun cevabını anlayabilmeniz için sizden aşağıdaki fotoğrafı incelemenizi isteyeceğiz 👇
Sol tarafta görmüş olduğunuz fotoğraf, doğal haliyle bir ormana ait. Sağ taraftaki ise insan eliyle yetiştirilmiş bir orman. İlk göze çarpan şey ağaçların sıklığı değil mi?
Tüm ağaçlar aynı anda ekildiği için aynı anda büyüyorlar ve gölgelik mesafeleri birbirlerine karışıyor. Ağaçların çok sık olması güneş ışınlarının yüzeye gelmesine engel oluyor ve fotoğrafta da görüldüğü gibi zeminde neredeyse ot bile olmuyor.
Devasa ağaçlardan fidanlara kadar birbirinden farklı yaş ve ebatlardaki ağaçların aksine ekilen ağaçların yaş aralıkları da aynı oluyor.
Bu yüzden insan eliyle yetiştiren ormanlardaki ağaçların hepsi aynı boyda ve aynı yaşta oluyor. Yani tek katmanlı olan 'yapay bir orman' yetiştirilmiş oluyor. Aynı anda gelişen ağaçlar da gün ışığını kestiklerinden zeminde herhangi bir bitkinin yaşamasına fırsat vermiyor.
Doğal ormanlarda ise ağaçların yaşları birbirinden farklı olduğu için çok katmanlı bir ekosistem oluşuyor.
İnsan müdehalesi olmayan ormanlarda ise gölgelik mesafeleri arasındaki açıklıklar zeminde de bir ekosistemin oluşmasına imkan sağlıyor. Bu da daha fazla yeşillik, bitki, ot ve vahşi yaşam için daha fazla yemek ve imkan anlamına geliyor.
Doğal bir orman, farklı türlerden büyük, küçük, orta boy ağaçlara, fidanlara ve devrilmiş odunsu köklere ev sahipliği yapıyor.
Doğal bir ormanda devrilmiş veya kurumuş ağaçların bile vahşi hayvanların beslenmesi, sığınması ve doğal yaşamlarını devam ettirebilmesi için bir habitat oluşturduğunu göz ardı etmemek gerekiyor.
Bu yüzden ormanlarımızı oldukları haliyle korumamız gerekiyor.
Çünkü insan müdahalesiyle bir ormanlaştırma çabası, eski ormanların yerini tam anlamıyla alamıyor.
Umuyoruz ki bu konuya açıklık getirebilmişizdir. Siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!