 Filmi ile Günümüzdeki Koronavirüs Arasındaki Benzerlikler Sizi de Dehşete Düşürecek.jpg)
Film, günümüz salgınını öngörmüş olabilir mi?
İçeriği hazırlarken, filmin yanı sıra bu kaynaktan faydalandık.
İlk olarak Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve akılalmaz bir hızla yayılarak dünyanın dört bir yanına ulaşan ve birçok insanın ölümüne neden olan koronavirüs (Kovid-19) ne yazık ki hızla yayılmaya devam ediyor. Çin başta olmak üzere İtalya gibi Avrupa ülkelerinde de ne yazık ki ölüm oranı çok fazla ve hayat durma noktasına gelmiş durumda...
Asıl konumuza gelecek olursak, 2011 yılında izleyici karşısına çıkan 'Contagion' (Salgın) adlı film ile günümüzdeki Kovid-19 salgınını kıyasladığımızda, tüylerimizin ürperdiğini söylemek istiyorum... Özellikle koronavirüs salgınından sonra birçok kişi tarafından izlenen bu film dikkate değer detaylar taşıyor!
Öncelikle filmden bahsetmek istiyorum kısaca. Film hava ve solunum yoluyla rahatlıkla insandan insana geçebilen ve insanları yalnızca birkaç gün içerisinde öldüren ölümcül bir virüsü konu alıyor. Gwyneth Paltrow'ın canlandırdığı bir iş kadın olan Elizabeth Emhoff, Çin seyahati sırasında kaptığı esrarengiz bir virüs nedeniyle hayatını kaybediyor.
Bu ölümcül virüsü kaptığından bihaber olan Elizabeth, bu virüsü oğluna da bulaştırıyor ve nihayetinde küçük oğlu da hayatını kaybediyor. Salgının ortaya çıkmasının ardından dünya çapında uzmanlardan oluşan medikal bir ekip, hem salgına çare bulmaya çalışıyor, hem de insanlarda virüsten daha da hızlı yayılan panik halini giderme mücadelesi veriyorlar.
Filmde MEV-1 adını verdikleri virüs, koronavirüs ile şaşırtıcı derecede benzerlikler gösteriyor. Filmdeki Elizabeth karakteri, yarasadan virüs kapmış bir domuzdan virüs kapan Hong Kong şefiyle tokalaştıktan sonra virüsü kapıyordu.
Koronavirüsün ise yine filme benzer olarak, Wuhan kentinde hayvandan insana geçmiş olabileceği -hatta yarasalardan insanlara geçmiş olabileceği- üzerinde duruluyor.
Yine filmdeki MEV-1 virüsü, tıpkı koronavirüste olduğu gibi dünyaya Çin üzerinden yayılıyordu. Yani MEV-1'in de çıkış noktası tıpkı Kovid-19 gibi Çin.
Bir diğer benzerlik de virüslerin bulaşma şekilleri. MEV-1 de tıpkı Kovid-19 gibi insanların yakın temasıyla ya da virüs bulaşmış yüzeylere temas etmekle bulaşıyordu. Yine bu iki virüs de solunum yolu aracılığıyla vücuda girerek, insan bedenini etkiliyordu.
Elbette ki bu iki virüs arasında benzerlikler olduğu kadar farklılıklar da var. Mesela filmdeki MEV-1 virüsü ile koronavirüs, aynı virüs grubunda yer almıyor. Yine filmde bu virüsün öldürücülüğü %25'ken, Kovid-19'un öldürücülük oranı şu anda %3.4'lerde. Yani filmdeki virüsün öldürücülük oranı koronavirüse kıyasla çok daha yüksek.
Bu açıdan bu virüsün koronavirüsten çok 50 milyonun üzerinde insanın ölümüne neden olan İspanyol Gribini andırdığını söylemek mümkün. Filmi izleyenler bilir, bu virüsün dünya genelinde 90 milyon insanı öldüreceği konuşuluyordu...
Film şu sıralar, 2011 yılında olduğundan çok daha popüler. Contagion'ın yapım şirketi Warner Bros, filmin koronavirüsün neden olduğu Kovid-19 hastalığı ortaya çıkmadan önce 270. sırada bulunmasına rağmen, salgının yaşanmasının ardından filmin, en çok arananlar listesine girdiğini söylemiş.
Tabii filmin senaristi Scott Z Burns de şaşkın. Burns ise bu benzerlikler hakkında, "Filmimizle koronavirüs arasında bulunan benzerlikler tesadüften ibaret ve gerçekten o kadar da önemli değil." açıklamasını yapmış.
Burns, Hollywood Reporter'da verdiği röportajda filmin senaryosunu yazarken, WHO'ya danıştığını söylemiş. Yani bu kadar etkilenmemizin nedeni, filmin bilimsel gerçeklere dayanıyor olması olabilir. Burns ayrıca, "Bundan daha önemli olan konu ise hızla yayılan virüse karşı toplumun nasıl tepki verdiği ve bunun insanlar üstündeki etkileri" diyor.
Elbette ki dünya üzerinde geçmişte de birçok salgın yaşanmış ve bu film de bilimsel gerçeklere dayandırılmış. SARS, İspanyol Gribi ya da MERS gibi salgınlardan da esinlenildiği aşikar. Yine de insanın kafası hafiften bir karışmıyor değil. Henüz izlemediyseniz, izlemenizi öneriyorum!
