T­a­m­ ­1­ ­Y­ı­l­ ­B­o­y­u­n­c­a­ ­A­t­a­t­ü­r­k­ ­H­a­v­a­l­i­m­a­n­ı­­n­d­a­ ­A­d­e­t­a­ ­E­s­a­r­e­t­ ­A­l­t­ı­n­d­a­ ­Y­a­ş­a­y­a­n­ ­S­u­r­i­y­e­l­i­ ­M­ü­l­t­e­c­i­

T­a­m­ ­1­ ­Y­ı­l­ ­B­o­y­u­n­c­a­ ­A­t­a­t­ü­r­k­ ­H­a­v­a­l­i­m­a­n­ı­­n­d­a­ ­A­d­e­t­a­ ­E­s­a­r­e­t­ ­A­l­t­ı­n­d­a­ ­Y­a­ş­a­y­a­n­ ­S­u­r­i­y­e­l­i­ ­M­ü­l­t­e­c­i­

1 yıl boyunca güneş ışığı bile almayan bir odada, yerinizden yurdunuzdan uzak bir diyarda, adeta hapisteymiş gibi yaşasanız nasıl hissederdiniz? Muhtemelen düşüncesi bile korkunç gelmiştir. Peki bu durumu gerçekten yaşayan birinin olduğunu söylesek?

Kaynak: http://mashable.com/2016/03/18/refuge...

Fotoğrafta gördüğümüz adam Fadi Mansour adlı bir mülteci.

Fotoğrafta gördüğümüz adam Fadi Mansour adlı bir mülteci.

Fadi tam 1 yıl boyunca İstanbul Atatürk Havalimanı'nda, güneş ışığı bile almayan bir odada tutulmuş. Onu bu duruma düşüren olayların gelişimi de bir hayli trajedik.

Mansour, Suriye'deki savaş nedeniyle canını kurtarmak amacıyla yollara düşen mültecilerden biri.

Mansour, Suriye'deki savaş nedeniyle canını kurtarmak amacıyla yollara düşen mültecilerden biri.

Ağustos 2012'de hukuk öğrencisiyken savaş nedeniyle Suriye'den ayrılıp Lübnan'a giden Fadi, burada yerel bir grup tarafından fidye için kaçırılıp rehin alınışının ardından 2014'te Lübnan'dan ayrılarak Avrupa'ya geçmek üzere Türkiye'ye geldiğini belirtmiş. Deniz korkusu olduğu için diğer mülteciler gibi Ege Denizi'ni aşmak yerine başka bir yöntem arayışına girmiş ve İstanbul'dan Malezya'ya uçup oradan bir şekilde Avrupa'ya uçmayı denemesi yönünde bir öneri almış.

Fakat maalesef işler hiç de istediği gibi yürümemiş.

Fakat maalesef işler hiç de istediği gibi yürümemiş.

Malezya tarafından sahte pasaport taşıdığı gerekçesiyle geri çevrilen Fadi, Türkiye'ye döndüğündeyse serbest bırakılmamış ve havalimanında tutulmuş. Bu durumun gerekçesinin açıklanmadığını söyleyen Mansour, bu nedenle 15 Mart 2015'ten beri havalimanındaki bir odada yaşamış. Twitter hesabından paylaştığı fotoğrafla 1 yıldır hep aynı şeyi yediğini de belirtiyor. Durumla ilgili yapmış olduğu açıklamaları ise insanın içini sızlatan cinsten: 

'Bu kararı aldığım güne geri dönebilseydim, denizde boğulmayı tercih ederdim. Kesinlikle bu durumdan daha iyi olurdu. Artık ne yapacağımı bile bilmiyorum, 40'tan fazla kitap okudum, yeni diller öğrenmeyi denedim, zaman geçirebileceğim ne varsa yapmaya çalıştım; fakat artık mental anlamda çöküş içerisindeyim. Önceleri hiç sigara içmemiş biri olarak günde 2.5 paket sigara içmeye başladım. Psikolojimin giderek bozulduğunu hissedebiliyorum.'

Fadi'nin çilesi bununla da bitmek bilmemiş.

Fadi'nin çilesi bununla da bitmek bilmemiş.

Havalimanında kaldığı sürede kendisiyle aynı odada tutulan kişilerden biri tarafından hastanelik bile edilen Fadi, bu olay sonrasında hiç değilse Lübnan'a geri gönderilmeyi istemiş; ancak Malezya gibi Lübnan da kendisini geri çevirmiş. Kaldığı süre boyunca polisler tarafından itilip kakıldığını ve sık sık hakaretlere uğradığını de söylüyor kendisi:

'Polisler bana hep kötü davranıyordu. Sürekli olarak 'Burası senin ülken değil, bizim ülkemiz. Neden kendi ülkene gitmiyorsun? Burada serbest bırakılacağını mı düşünüyorsun? Ya ülkene, ya da Malezya'ya geri yollanacaksın. Senin gibi 2.5 milyon tane insan var burada ve daha fazlasını istemiyoruz.' diyorlardı.'

Tüm bu sancılı sürecin sonunda Fadi'nin 1 yıl 5 gün süren esareti bugün son buldu ve kendisi özgürlüğüne kavuştu.

Popular Articles

Latest Articles