Ekspresyonizm akımının güçlü isimlerinden biri olan Egon Schiele'nin hayatının bazı noktalarına kısaca bakmak istedik. Hakkında birçok iddia var ve bunların doğruluk payı ne kadar elbette ki bilmiyoruz. Kendine özgü çizim tekniğiyle de geçmişten günümüze adından, eserlerinden sürekli söz ettiren bir ressam...
Keyifli okumalar!
Avusturya'da zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Egon Schiele, ailenin tek erkek çocuğuydu.
Küçük yaştan itibaren de resme büyük bir ilgi duyan Egon, genellikle portreler ve bedenler üzerine çalıştı ve kendisinin de özgün bir tekniği vardı.
Ekspresyonizm akımının temsilcilerinden olan Egon, annesinin desteğiyle resim eğitimine devam etti. Hayranı olduğu Gustav Klimt ile tanışarak eserlerini ona gösterdi ve eserleri beğenildi.
Egon girmiş olduğu akademiyi yarıda bırakarak stüdyo açtı ve ardı ardına birçok sergi açarak eserlerini sattı.
O dönemlerde pornografiden hoşlanan zenginler için özel olarak resimler hazırladığı ve bunlardan iyi paralar kazandığı da söyleniyor.
Fakat Egon 1912 yılında gözaltına alındı ve tutuklandı. Tutuklanma nedeni çizimlerinden kaynaklıydı fakat Egon tutuklanacak kadar ne çizmiş olabilirdi?
Egon'un atölyesine küçük yaştaki kız çocuklarının girip çıktığı ve bu çocukların pornografik şekilde resimlerini çizdiği iddia ediliyormuş.
Sapıklık ve reşit olmayan kız çocuklarını alıkoyma gibi suçlar nedeniyle Egon bir süre hapis yattı.
Narsist bir kişiliği olan Egon'un kendisinden 4 yaş büyük olan ablasıyla ensest ilişki kurduğu da söyleniyor.
Akli dengesi yerinde olmayan babası bu olayı anlamış ve öğrendikten kısa süre sonra kalp krizinden ölmüş.
Kendisi de daha 28 yaşındayken İspanyol gribinden hayatını kaybetmiş.
Geçmişten günümüze hâlâ Egon'un eserlerinin konuşulması ve birçok kişiye ilham kaynağı olması bir yana çocuk istismarı konusu ve kardeşiyle kurduğu ensest ilişki insanı düşündürmüyor değil...
