S­e­s­s­i­z­ ­F­i­l­m­l­e­r­d­e­k­i­ ­İ­n­a­n­ı­l­m­a­z­ ­S­a­h­n­e­l­e­r­i­n­ ­N­a­s­ı­l­ ­Ç­e­k­i­l­d­i­ğ­i­n­i­ ­G­ö­r­ü­n­c­e­ ­N­u­t­k­u­n­u­z­ ­T­u­t­u­l­a­c­a­k­!­

S­e­s­s­i­z­ ­F­i­l­m­l­e­r­d­e­k­i­ ­İ­n­a­n­ı­l­m­a­z­ ­S­a­h­n­e­l­e­r­i­n­ ­N­a­s­ı­l­ ­Ç­e­k­i­l­d­i­ğ­i­n­i­ ­G­ö­r­ü­n­c­e­ ­N­u­t­k­u­n­u­z­ ­T­u­t­u­l­a­c­a­k­!­

Günümüz görsel efektlerinin nasıl çekildiğine dair az çok bir fikrimiz var. Peki ya sinemanın ilk dönemlerine denk gelen sessiz filmlerdeki ağzımızı açık bırakan sahneler nasıl çekiliyordu hiç merak ettiniz mi? Twitter'daki Silent Movie GIFs hesabının bu konuya açıklık getirdiği paylaşımlarını sizler için derledik.

Safety Last! (1923) filmindeki saate asılma sahnesi.

Ella Cinders (1926) filmindeki kaşı gözü aynı oynayan kadın sahnesi.

Ön tarafta kitap gibi gözüken şey aslında bir dekor. Bu dekorun hemen arkasına yerleştirilen siyaha boyanmış bir cam ile kadının yüzünün bir tarafı kapatılarak çekim yapılmış. Sonrasında bu siyah cam diğer tarafa konulmuş ve kaydedilen filmin bandı geri sarılarak bu bandın üzerine yeniden 2. çekim yapıldığında bu efekte ulaşılmış.

The Black Pirate (1926) filminde bıçakla yelkenden aşağıya kayması.

Sherlock Jr. (1924) filminde Buster Keaton'ın tamamlanmamış bir köprüden geçmesi.

Yine iki çekimden oluşan bir sahne. İlk önce köprü sağlamken çekilen sahnede altta siyaha boyanmış bir cam kullanılıyor. Ardından kamyon sahnesinin çekimi için köprü parçaları çıkarılıyor ve bu sefer siyah cam üst tarafa yerleştirilerek aynı bandın üzerine ikinci çekim yapılıyor.

Modern Zamanlar (1936) filminde Charlie Chaplin'in tehlikeli bir alanda paten yapması.

Ben-Hur (1925) filminde Hz. İsa'nın cüzzamlıları iyileştirmesi.

Görüntü yönetmeni Karl Struss bu sahnedeki efekte ulaşmak için renk filtresi kullanılan bir teknik geliştirdi. Filtre ayarlandığında cüzzam için kullanılan makyaj kadınların yüzünde gözükmüyordu.

Karl Struss, aynı tekniği 1931 yapımı Dr. Jekyll ve Mr. Hyde filminin değişim sahnesinde ters olarak kullanmıştı.

Little Lord Fauntleroy (1921) filmindeki karakterin kendisini yanağından öpmesi.

Yukarıda bahsettiğimiz siyah cam uygulaması burada da devam ediyor ama onlar kadar basit değil. Kamera ve dekor hiç hareket etmemesi için birbirine sabitleniyor. Soldaki görüntüyü oluşturmak için ilk çekim yapılıyor ve bu görüntü dekor üzerindeki cama siyah boyayla boyanarak mükemmel bir silüet oluşturuluyor. Toplamda 3 saniye olan şu sahne 15 saatlik çalışmanın bir ürünü.

Şimdi de 1927 yapımı Metropolis filminde yer alan 3 sahnenin nasıl çekildiğine bir bakalım.

Bu sahnede yarı saydam bir perde ve arkadan hareketli görüntü yansıtılan projektör kullanılmış.

Kameranın önüne konulan kıvılcımlar arkadaki büyük bobinlerden çıkmış izlenimi veriyor.

Gazla doldurulmuş ve elektrikle aydınlatılmış dairesel cam tüpler birbirinin içinden geçerek bu efektin oluşmasını sağlamış.

Popular Articles

Latest Articles