Odalardaki plastik kokusunu tahmin edemiyorum. 🤮
Zaman zaman etrafımızdaki insanların farklı nesnelere karşı ayrı bir takıntısı olduğunu biliyoruz.
62 yaşındaki Julius'un da güzel, pürüzsüz ve narin olduklarını düşündüğü balonlara karşı bir ilgisi var.
Kendisi, mantıken onların canlı olmadığını bildiğini ancak bazen onlara karşı olan aşkıyla hayat verip veremeyeceğini merak ettiğini söylüyor.
Çocukken başlayan ve neredeyse 50 yıldır süren ilgisi, ilk olarak masum bir şekilde başladı ancak zamanla bambaşka bir boyuta ulaştı.
Şu an 5 bin tane balonu bulunan Julius, her gece balonlarla dolu odasında uyuyor ve her sabah uyandığında balon cennetinde uyanıyormuş gibi hissettiğini söylüyor.
Julius, aynı zamanda balonlara karşı cinsel anlamda da ilgi duyduğunu söylüyor ve bir balon gördüğünde kalbinin delice atmaya başladığını ekliyor.
'Bir balona dokunup sarılmak ve öpmek cenneteymiş hissi veriyor.'
Balonlara karşı olan fetiş ise ikiye ayrılıyor:
Bazı insanlar balonların patlama anında zevk noktasına ulaşırken bazıları ise patlamalarından ziyade şekilleri ve dokularından zevk alıyor.
Julius'un balonlara olan ilgisi, dört yaşına kadar dayanıyor. Annesinin, Julius 4 yaşındayken aldığı balonun patlaması üstüne çok üzülmesinin ardından patlayan her balonda içi gidiyor.
Kendisi, zaman zaman araba galerilerinde asılan balonların tehlikede olduğunu düşündüğü için onları topluyor. Julius'un eşi ise, başta bu durumu garipsemesine rağmen zamanla durumu kabullenmiş görünüyor.
Julius'un yeğeni, kendisiyle ilgili endişe duyduğu için terapiye gitmesini tavsiye etti ancak Julius, bu teklifi reddetti.
'Herkes bir sorunum olduğuna dair beni ikna etmeye çalışıyor ancak geçmiş yıllarda terapiye gittiğimde kimseye zarar vermediğim, bu yüzden de sorun olmadığı söylendi.'
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...