6 Şubat günü sabaha karşı gerçekleşen 7,7 büyüklüğündeki Kahramanmaraş merkezli deprem ile sarsıldı ülkemiz. Depremin ilk haftasının sonuna yaklaşırken hepimizin tek yürek olduğu arama kurtarma çalışmaları devam ediyor; enkaz altından çıkarılan vatandaşlarımız bize umut veriyor, evlerini kaybeden vatandaşlarımızın yaralarını sarmaya çalışıyoruz.
Ancak bu tablo maalesef bizim için yeni değil! 17 Ağustos 1999 tarihinde gerçekleşen Gölcük Depremi ile günümüzde yaşanılanların benzerliğini ortaya koyan bir gazetecinin paylaşımını görmelisiniz...
Kaynak: Özge Özdemir
6 Şubat günü sabaha karşı gerçekleşen Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7,7 büyüklüğündeki depremle sarsılan ülkemizde hepimizin tek yürek olduğu arama kurtarma çalışmaları devam ediyor.
Enkaz altından çıkarılan insanların haberlerini almaya devam ederken bir yandan da evlerini kaybeden vatandaşlarımızın yaralarını sarmaya çalışıyoruz.
Depremin ilk haftasının bitimine yaklaşırken yaşanılan tüm gelişmeleri sizlerle paylaşmaya devam ediyoruz 👇
Ancak maalesef biz bu tabloyu ilk kez görmüyoruz! 24 sene önce, 17 Ağustos 1999 tarihinde gerçekleşen Gölcük Depreminde çok benzer durumlar, benzer acılar yaşadık.
Gazeteci Özge Özdemir, 17 Ağustos 1999 tarihinde yaşanan Gölcük Depremi sırasında gazete küpürleri ve son bilgilerle hazırladığı defterini paylaşarak Kahramanmaraş Depreminin ardından yaşadıklarımızla olan benzerliğine ışık tuttu.
Kaynak: Özge Özdemir Twitter hesabı
Bakınız o defterin bir sayfasında yer alan 'tanıdık' başlık;
Gölcük Depreminin hemen ardından da müteahhitlere soruşturma açılacağı duyurulmuş ancak sorumluların çok azı ceza almıştı.
Bu yüzden gazeteci Özdemir 'Bu depremin ardından açılacak soruşturmaları ve davaları takip etmek çok mühim' olduğunu belirtiyor.
Yardım etmekte yetersiz kalan siyasetçiler ve devlet görevlileri karikatürler ile eleştirilmiş, dünyanın dört bir yanında yapılan yardım kampanyaları gazetelerde paylaşılmıştı.
Sağ alttaki gazete küpüründe deprem bölgesindeki insanların telefon borçlarının ertelendiği gözüküyor.
Komşu ülke Yunanistan ile diplomatik ilişkilerin zor olduğu bir dönem olmasına rağmen Yunanistan'ın yaptığı yardımları ve gönderdikleri sağlık ekiplerinin kurtardığı canlar es geçilmemiş.
Yunan basınının 'Hepimiz Türküz' diye manşet attığı da belirtilmiş.
Acısını kalbimize gömdüğümüz kaç adet unutulmayan kare var aklımızda?
Yine Düzce depreminde ikiye ayrılan toprak, hastanenin önünde yadım bekleyen vatandaşlar, evlerini kaybetmenin acısını çeken insanlarımız...
Ve tabii ki İstanbul Depremine ilişkin uyarılar;
Şimdilerde sosyal medyadan eriştiğimiz bilanço, o dönem Başbakanlık Kriz Merkezi'nin aracılığıyla gazetelerde paylaşılmış;
