Hedefimiz erkekler olduğu için bugünkü konumuzu tek tek anlatmak yerine empati yaptırmayı tercih ediyorum. Zira böylesi çok daha etkili olacak.
Kıymetli erkek dostlarımız, diyelim bir kadınsınız. Gündeme dair, hayata dair, size dair bir konu var ve bu konuda tartışıp konuşmak istiyorsunuz.
Konuştuğunuz erkek ise birden sizin sözünüzü kesip o konuyla ilgili size nasihatler, bilgiler, izahatler vermeye başlıyor...
Diyelim ki demokrasinin zararları üzerine tartışıyorsunuz...
Daha ikinci cümleye geçmeden karşınızdaki erkek size demokrasinin icat edildiği Antik Yunan’dan bahsetmeye başlıyor. Konuya oldukça hakim olsanız bile bunu yapıyor. Bunu anneye anlatır gibi anlatıyor. Sizin konuya dair bilgi seviyenizin ne olduğunu merak dahi etmiyor ve bilmediğiniz önkabulüyle konuşuyor.
Eğer bu hikayedeki erkek sizseniz, bir hadron çarpıştırıcısı kadar kuvvetli bir itici olduğunuzu bilmenizde fayda var.
Kadınlar bu huyunuzdan nefret ediyor.
Aslında bu yeni değil. İngilizce’de literatüre mansplaining olarak geçen bir terim mevcut. Erkeklerin kadınlara üstten bakarcasına bir tavır içerisinde bir şeyler izah etmesi eylemine deniyor.
Bu tavırda saklı olan nüans ise, kadının bir erkekten herhangi bir konuda daha fazla bilgili olamayacağı önkabulü.
Önemsiz gibi görünen bir konu hakkında yoğun ve detaylı bilgi sahibi olmak, çoğu zaman “geek olmak” ile açıklanıyor.
Geek’in akıllara düşen ilk stereotipi ise beyaz erkekler.
Kadınlardan geek olmuyor mu? Gayet de oluyor. Fakat önyargılar yine söz sahibi olmaya devam ediyor.
Şöyle ki, geek gibi davranan kadınların aslında gerçek geek olmadığı, sırf bu imajın havalı olmasından dolayı öyle davrandıkları sık sık düşünülüyor.
Bu da aslında tüm önyargıların kaynağını açıklıyor olabilir.
Kadınların bir konuda detaylı bilgi sahibi olamayacağı ve yüzeysel bilgilerle yetineceğini düşünmek...
Eğer bir erkekseniz, siz de içinde bulunduğumuz bu çağda kadınların da en az erkekler kadar bilgili olabileceğine dair o basit gerçekle yüzleşmeye bakın.