Atatürk'ün ölüm yıl dönümünde “Zulüm 1938'de son buldu' yazısıyla Akit TV'de yayınlanan haberle ilgili açılan dava karara bağlandı. Mahkeme, Akit TV yayınlarından ve programlarından sorumlu müdür olan ve tutuksuz yargılanan sanık Ali Özken'in beraatine karar verdi...
Sanık Ali Özken duruşmaya katılmadı.
Küçükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen 7. duruşmada Akit TV yayınlarından ve programlarından sorumlu müdür olan tutuksuz sanık Ali Özken katılmazken, avukatı Ali Pacci hazır bulundu.
Duruşmaya ayrıca Atatürkçü Düşünce Derneği Ankara Genel Merkezi avukatının yanı sıra İzmir, İstanbul Barosu avukatları duruşmaya şikayetçi olarak katıldı.
Atatürkçü Düşünce Derneği: "Sanığın savunmaları kendisini suçtan kurtarmaya yöneliktir"
Atatürkçü Düşünce Derneği Ankara Genel Merkez Avukatı Cemil Öz, dosyanın karar aşamasında olduğunu ve yargılamanın uzamasının toplum vicdanını yaraladığını belirterek, 'Sanık söz konusu televizyonda yaptığı program nedeniyle yayını denetlemekle görevlidir. Yayını incelediğimizde çok acı bir şekilde Cumhuriyetimizin kurucusu, Cumhuriyetin mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü zulmeden, zalim, resmiyette öyle kabul edilen lider şeklinde aşağılayıcı beyanlarda bulunulduğu görülmektedir. Sanık görevi gereği bu beyanların suç olduğunu bilmektedir ve bilmesi gerekir. Sanığın savunmaları kendisini suçtan kurtarmaya yöneliktir. Sanığın üst hadden cezalandırılmasını, hükümle beraber tutuklanmasına karar verilmesini talep ediyoruz' dedi.
Sanık avukatı: "Cezanın orantısız olduğu dikkate alınarak müvekkilimin beraatine karar verilmesini talep ederim"
Sanığın avukatı Ali Pacci ise 'Müvekkilimin ceza sorumluluğu bulunmadığından öncelikle bu nedenle beraatine, sorumluluğunun var sayılması halinde dahi iddianameye konu içeriğin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesi gereğince ifade hürriyeti kapsamında kaldığı, cezalandırılmasının demokratik bir toplumda gerekli ve zorunlu olmadığı ve uygulanması istenilen cezanın orantısız olduğu dikkate alınarak müvekkilimin beraatine karar verilmesini talep ederim. Sanığın mahkumiyeti Atatürk'ün kurduğu modern, Türk devletinin üstelik de onu koruma adına uyguladığı yasaklarla demokratik bir toplum olamayacağını gösterecektir ' diye konuştu.
Mahkeme "fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması" gerekçesiyle sanığın beraatine karar verdi.
Davayı karara bağlayan mahkeme, sanık hakkında 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun uyarıca 'Atatürk'ün Hatırasına Alenen Hakaret' suçunu işlediği iddiası ile cezalandırılması için kamu davasının açıldığını hatırlattı. Mahkeme sanığın üzerine yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 223/2-a maddesi uyarınca sanığın beraatine hükmetti.
Atatürk vefatının 77. yılında Akit TV, "Zulüm 1938'de son buldu" ifadelerini kullanmıştı.
RTÜK'e şikayet yağmış, kurum Akit TV’ye para cezası vermişti.
Skandal ifadelerin ardından dava açılmış ve mahkeme, duruşma saatini 9'u 5 geçe olarak belirlemişti.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Akit TV isimli televizyon kanalında 10 Kasım 2015'te Atatürk'ün ölüm yıldönümünde 'Zulüm 1938'de son buldu' başlığıyla haber yayınlandığı anlatılıyordu. Haberin ardından Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret işlendiğine bahisle çok sayıda ihbar dilekçesinin savcılığa gönderildiği ifade edilen iddianamede, haber programının bir bütün olarak ele alındığında haber verme ve eleştiri sınırlarının aşıldığı belirtiliyordu. Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret edildiğinin anlaşıldığı ifade edilen iddianamede, sanık Ali Özken hakkında 'Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret' suçundan 1 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyordu.
Akit TV'nin sorumlu müdürü Özken kendini “Hakaret ve suç yoktur" diyerek savunmuş, "tahammül ile karşılanmalıydı" demişti.
Atatürkçü Düşünce Derneği Ankara Genel Merkezi ve İzmir Baro Başkanlığı adına söz alan Avukat Cemil Öz ise Akit Tv ve Akit grubunun yıllardan beri Cumhuriyetin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün hatırasına bilerek, isteyerek ve kasten saldırıda bulunduğunu belirterek 'Davaya konu olan yayın incelendiğinde Atatürk'ün adı 'Kamal' olarak bilerek yanlış yazılmıştır. Atatürk zulmeden zalim olarak nitelenmiştir' demişti.