Üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin unutulmayacak bir acı yaşadık. Depremde binlerce insanımızı kaybettik, milyonlarca insanımız evsiz kaldı. Binlerce insanımız o sözde denetlenen çürük binaların altında bırakmak zorunda kaldı sevdiklerini. Annelerinin, babalarının ve sevdiklerinin cansız bedenine ulaşabilmek için bile haftalarca beklemek zorunda kaldı o insanlar.
İşte Buse de onlardan biri. Diş Hekimliği öğrencisi olan Buse, depremde annesini, babasını ve kardeşini kaybetti. Ailesindeki herkesi kaybeden Buse'nin anlattığı son mutlu aile tablosu ise hem boğazımıza bir yumru olup oturdu hem öfkemiz sel oldu aktı...
Öyle üzgün ve öfkeliyiz ki... Kelimeler bazen gerçekten de kifayetsiz kalıyor. Bu baba gibi nice insan, sözde denetlenen ve sözde sağlam o çürük binaların altında bıraktı sevdiklerinin cansız bedenini.
Kumdan kaleler, tuğladan kolonlar, kaçak katlar ve sözde denetlenen binalar... Bu ihmalkârlık ve bu insanlıktan nasibini almamışlık binlerce insanımızı hayattan kopardı. Binlerce anne babayı evlatsız, binlerce evladı da annesiz babasız bıraktı.
Diş Hekimliği öğrencisi olan Buse de bu insanlarımızdan biri. Depremde annesini, babasını ve henüz 17 yaşında olan erkek kardeşini kaybetti Buse.
Evet, bu yüzü hiçbirimiz unutmayalım. Çünkü Buse'nin kardeşi Ali, deprem sırasında hayatını kaybetmemiş ve "Abla nolur kurtarın beni" diye bağırmış.
Ama ne yazık ki sonra Ali de hayatını kaybetmiş.
Buse dört kişilik, o çok mutlu ailesiyle 5 Şubat akşamı, yani depremden bir gün önce neler yaptıklarını anlattı.
Son kez olduğunu bilmeden pencereden dışarıya baktığını, salonun ışığını kapattığını...
Son kez annesinin saçına dokunduğunu...
Annesinin ayaklarını ısıttığını ve ona sımsıkı sarıldığını anlattı Buse.
Sonra uyandığında ne annesinin, ne babasının, ne kardeşinin ne de kuşunun olduğunu...
"Tekrardan nasıl yaşanır bilmiyorum. Ben onlar olmadan mutlu olmak istemiyorum..." Buse'nin yaşadıklarını okumak bile gözlerinizden yaşlar akmasına sebep oluyor değil mi?
Yutkunamıyorsunuz bile...
O kadar büyük bir acı ki... Umarız binlerce insanımızı hayattan koparan bu ihmalkârlığın sorumluları hak ettikleri cezayı en kısa sürede alırlar!