Madagaskar'da son dört yıldır yağışların azalması sonucunda çok sayıda insanın açlıktan ölmenin eşiğine geldi. Kıtlıklar genellikle haşereler, doğal afetler, savaşlar, siyasi yolsuzluklar gibi faktörlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkarken, Birleşmiş Milletler ve diğer insani yardım kuruluşlarının yaptığı incelemeler sonucunda bu kıtlığa sera gazı emisyonlarının neden olduğu belirlendi. Madagaskar halkının şu anda içinde bulunduğu zor durumu merak ediyorsanız içeriğimize buyurun. 👇
Adanın güney kesimlerinde yaşayan 1.14 milyon insan açlık tehdidi altında.
Birleşmiş Milletler'e göre, Ekim ayına kadar 28.000 insan en şiddetli risk kategorisi olan beşinci seviye risk kategorisine (felaket koşulları) girecek. Buna ek olarak 110.000 çocuk da yetersiz beslenme ve gelişme süreçlerinde 'geri dönüşü olmayan hasar görme' olasılığıyla karşı karşıya.
Madagaskar’daki kıtlığa tipik doğal ve yapay koşullar neden olmadı.
Hem devlet yöneticileri hem de uluslararası kuruluşlar mevcut duruma iklim değişikliğinin neden olduğu konusunda hemfikir. BM Dünya Gıda Programı Başkanı David Beasley durumla ilgili olarak, 'Kıtlığa savaş veya başka koşullar neden olmadı. Kıtlığın sebebi kesinlikle iklim değişikliği' diyor.
BM sosyal medya hesapları durumun ciddiyetini sürekli olarak vurguluyor.
Kuraklıkların ardı arkası kesilmiyor.
Güney Madagaskar, kıtlığın savaş yüzünden DEĞİL de iklim değişikliği yüzünden görüldüğü tek ülke.
Madagaskar'ın küresel sera gazı emisyonlarına katkısı %0.01'den daha düşük.
Bu durum göz önüne alındığında, Madagaskar halkının iklim değişikliğinin başlıca kurbanı olduğu söylenebilir. BM Madagaskar Yerleşik Koordinatörü Issa Sanogo ülkedeki durumla ilgili olarak, 'İklim değişikliğinin gerçek sonuçları bunlar işte. Bu insanlar bunu hak edecek hiçbir şey yapmadı. Madagaskar halkı, her gün neden olmadıkları bir krizin feci sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda' diyor.
Ülkenin güneyinde yaşayan kesim için yağışların kesilmesi yıkıcı oldu.
Güneyde yaşayan köylüler ekinlerini muson yağışlarına göre ekiyor ve hasat ediyordu. Son yıllarda hava modelinde değişiklikler yaşandı ve sağanaklar iyice düzensizleşti. Art arda yağışsız geçen yıllar mahsul kıtlığına neden olunca yüz binlerce insan aç kaldı. Beasley açlık konusunda, 'Aileler aylardır çiğ kaktüs meyveleriyle, ağaç yapraklarıyla ve çekirgelerle besleniyor. Çocuklarını doyurmak için ne bulurlarsa onu yediriyorlar' diyor.
Kıtlık en çok da çocukları vurdu. Durum, resmî kurumların beklediğinden çok daha kötü.
DGP Sözcüsü Shelley Thakral kıtlığın çocuklara etkisi konusunda, 'Ülkenin güneyinde Ocak'la Mart ayları arasında şiddetli yetersiz beslenme nedeniyle hastaneye kaldırılan çocuk sayısı, son beş yılda aynı nedenle hastaneye yatırılan çok sayısından dört katı daha fazla. Bir sonraki ekim dönemine iki aydan az bir süre kaldı ama mahsulün yetişip yetişmeyeceği belirsiz. Tarlalar kumla doldu taştı. Ne sulayacak su var ne de yağmur' diyor.