Bir gün hayatınıza bir insan girer ve ömür boyu hiç tamamen çıkmaz. Buna feromon deyin, uyum deyin, takıntı deyin, ne derseniz deyin ama bundan böyle daima aklınızın bir köşesinde bulunacağını kabullenin. Onunla birlikte olmayı becerebiliyorsanız ne âlâ fakat beceremediyseniz ve ayrıldıysanız da onu unuttuğunuzu zannedip kendinizi kandırmayın. Zaten unutamadığınız gerçeği şu 15 şekilde karşınıza çıkacaktır:
1. Size onu hatırlatan eşyaları asla atamazsınız.
Belki sevgililer gününde alınmış bir hediye, belki ilk buluşmanızda gittiğiniz filmin biletleri, belki de size attığı mesajlar... Onlardan kurtulmak isteseniz de içiniz el vermez ve asla zarar görmeyecekleri özel bir çekmeceye kaldırırsınız.
2. Şehrin anılarınızla dolu olan sokaklarını yok etmek istersiniz.
Her sokak, her köşebaşı anılarınızla yüklüdür. Birlikte yürüdüğünüz o yollarda şimdi yalnız olmak nefesinizi keser, boğazınız düğümlenir.
3. Kısa bir an için bile olsa her gün aklınıza gelir.
Kötü anılarınızı düşünür üzülürsünüz, iyi anılarınızı düşünür üzülürsünüz, ilk kez onunla birlikte seyrettiğiniz bir filme denk gelir üzülürsünüz, onu hatırlatan şarkıları dinler üzülürsünüz. Üzülürsünüz yani..
4. Onu sosyal medya hesaplarınızdan engellersiniz.
Artık aranızdaki hesabı tamamen kapattığınız birini neden engelleyesiniz ki? Birisini engellemek, o kişi sapık filan olmadığı sürece, ona karşı hislerinizin hala yaşadığının önemli bir kanıtıdır.
5. Ama yine de onu internetten takip etmenin bir yolunu bulursunuz.
Ne yapıyor, ne ediyordur? Yeni sevgilisi var mıdır? Mutlu mudur, değil midir? Bu tür şeyleri takip etmek ve eğer hayatının iyi gittiğine dair bir kanıt yoksa kendinizi içten içe mutlu hissetmek artık köklü bir alışkanlığınız halini almıştır.
6. İster istemez ona benzeyen kişilerden etkilenmeye başlarsınız.
Bu yalnızca bir bakış, gülüş ya da hareket olabilir. Anında o insana doğru çekilmeye başlarsınız ve diğerini unuttuğunuzu zannedersiniz. Ta ki tekrar hatırlayana kadar...
7. İlişkinizi ve ayrılığınızı etrafınızdakilere anlatarak bu zihinsel yükten kurtulmaya çalışırsınız.
Fakat kurtulmak şöyle dursun, anlattıkça güçlenir bu anılar. Her seferinde olayın başka yönlerini görür, gereğinden fazla analiz edersiniz.
8. Demet Akalınvâri "seni unuttum şekerim" tadında durum güncellemeleri yazarak kendinizi buna inandırmak istersiniz.
Ancak içinizde gerçekten yaşananları kimse bilmez ve bu tür çabalar hiçbir işe yaramaz. Başta kendiniz olmak üzere, kimseyi kandıramazsınız.
9. Sarhoş olduğunuz zamanlarda tarifi olmayan duygular sizi alıp başka diyarlara götürür.
Çünkü alkol çoğu zaman, içimizde bulunan ama devamlı olarak üstünü örttüğümüz şeyleri meydana çıkarır.
10. Onunla cinsel ilişki yaşamayı bir türlü bırakamazsınız.
Nasıl olduğunu anlatmaya gerek yok sanırım.
11. Yeni bir ilişki yaşar ve artık geçip gittiğini düşünürsünüz.
Fakat bunların hepsi yalnızca zihninizi oyalamanın bir yoludur. Kalbinizin derinliklerinde birlikte olabileceğiniz ve gerçekten sevebileceğiniz tek bir kişinin olduğunu bilirsiniz.
12. Ortak arkadaşlarınızla karşılaştığınızda, öylesine aklınıza gelmiş gibi onu sorarsınız.
Sorunuzun cevabı sizi her ne kadar kırabilecek de olsa kendinize engel olamazsınız. Sizin için asıl önemli olan, onun da sizi özlediğine dair ufak da olsa bir kanıt yakalamaktır.
13. Hatalı olduğunuz konular hakkında duyduğunuz pişmanlık katlanarak artar.
'Ne kadar da aptalca davranmışım' dersiniz ve tek bir dileğiniz olsa geçmişe dönüp onları düzeltmek istersiniz fakat artık iş işten geçmiştir.
14. Tekrar birlikte olduğunuzu gördüğünüz rüyaların etkisinden tüm gün kurtulamazsınız.
Sanki o rüya gerçektir ve gerçek hayat da kötü bir kabustur sizin için.
15. Ve tekrar birine bağlanmanın sizin için imkansız olduğunu düşünürsünüz.
Artık hayatınızdan bir eksiklik ve kayıp duygusu hiç eksik olmayacaktır. Çeşitli girişimlerde bulunacak ve en sonunda yine her şeyi başladığınız yerde noktalayacaksınızdır.