O­l­a­y­l­a­r­a­ ­İ­y­i­m­s­e­r­ ­Y­a­k­l­a­ş­ı­p­ ­H­a­y­a­t­t­a­ ­B­a­ş­a­r­ı­s­ı­z­ ­O­l­m­a­k­ ­m­ı­ ­Y­o­k­s­a­ ­K­ö­t­ü­m­s­e­r­ ­v­e­ ­G­e­r­ç­e­k­l­e­r­l­e­ ­Y­ü­z­l­e­ş­e­n­ ­B­i­r­ ­K­a­z­a­n­a­n­ ­O­l­m­a­k­ ­m­ı­?­

O­l­a­y­l­a­r­a­ ­İ­y­i­m­s­e­r­ ­Y­a­k­l­a­ş­ı­p­ ­H­a­y­a­t­t­a­ ­B­a­ş­a­r­ı­s­ı­z­ ­O­l­m­a­k­ ­m­ı­ ­Y­o­k­s­a­ ­K­ö­t­ü­m­s­e­r­ ­v­e­ ­G­e­r­ç­e­k­l­e­r­l­e­ ­Y­ü­z­l­e­ş­e­n­ ­B­i­r­ ­K­a­z­a­n­a­n­ ­O­l­m­a­k­ ­m­ı­?­

Kişisel gelişim zırvaları sadece başarısız olmamıza neden oluyormuş!

Bu çalışmanın hazırlığında şu akademik makaleden, bu kapsamlı çalışmadan ve şu kaynaktan faydalandık.

Bardağın dolu tarafından bakılması gerektiğini söyleyenler sıkıldık ama herkes onların haklı olduğunu düşünüyor.

Her ne olduysa olumsuz davranmamak gerektiği, bir şeylerin yoluna gireceğini kendimize söylememiz ve gülümsemeye çalışmamızın bizi daha mutlu biri yapacağını da söylüyorlar. Bazen zorlu olayların stresi altındayken bu öneriyi hatırlayıp ufak bir rahatlama yaşasak da hayat sürekli bardağın dolu tarafını bize sunmuyor.

Hal böyle olunca olaylara gerçekçi yaklaşanlar sanki huzur kaçırıyormuş gibi görülüyor.

Hal böyle olunca olaylara gerçekçi yaklaşanlar sanki huzur kaçırıyormuş gibi görülüyor.

Günün sonunda gerçekçi de olsanız kötümser de olsanız kendinize 'iyimserlik güzel şey, keşke bende de olsa' demek zorunda hissediyorsunuz. Olaylar karşısında sürekli kötümser bir tavır takınmanın anlamlı olmadığını biz de biliyoruz, bir nebze optimist yaklaşmanın faydaları da var ama...

Kafanızı karıştıracak bir şey söyleyeceğiz.

Kötümser diye eleştirilen kişi her konuda iyimser birinden daha başarılı!

Kötümser diye eleştirilen kişi her konuda iyimser birinden daha başarılı!

Anlamak için bir kötümserin zihin haritasını çıkaralım, siz de ikna olacaksınız.

Kötümeserin bir sınava hazırlandığını düşünün, kendini her zaman en kötü sonuca hazırlar değil mi? Bu sonucun çok yakında olduğunu, ondan kaçınabilmek için stratejiler geliştirmek gerektiğini düşünür. Bu stratejileri geliştirip çalışırken felaket senaryosu halen onun için bir tehlikedir. Sınav gerçekleşene dek kötümserliğini sürdürür.

Aynı sınavda iyimser ne yapar?

Önünde sonunda bu sınavın da geçip gideceğini, daha önce benzer bir sınavı binlerce kişinin verdiğini düşünür. Ayrıca sınav tarihi yaklaştıkça çalışmak için bolca zamanı olacaktır. Zaman daraldığında ve sonucun iyi olacağına kanaatinden dolayı pek de çalışmadığında bilgilerinin yeterli olduğunu, kendisinin kilit soruları yakalayıp sınavı alt edeceğini düşünür.

Aslına bakacak olursanız 'pozitif sonuçlara' odaklanan kişinin bu sınavda başarısız olma ihtimali daha yüksek.

Aslına bakacak olursanız 'pozitif sonuçlara' odaklanan kişinin bu sınavda başarısız olma ihtimali daha yüksek.

Çünkü pozitiflik, kişide hiç çalışmadan, sınav gerçekleşmeden yüksek puanın getirdiği rahatlamayı sağlıyor ve bu rahatlama sınava hazırlanma motivasyonunu yok ediyor. Düşüncelerimiz gerçeklikle karşılaştığında ne oluyor? Hazırlıksız girilen bir sınav, düşük puan ve kötümser kişinin kaçındığı 'felaket'.

Sınavlar basit bir örnek, hayal ettiği vücuda ulaşmak için beslenme programında değişikliğe giden kişilerde yapılan bir araştırma daha da açıklayıcı olacak.

Pozitifliğiyle nam salmış kişiler 'zayıflama programına' kayıt olduklarında verebilecekleri kilonun çok daha fazlasını hedef olarak belirliyor.

Pozitifliğiyle nam salmış kişiler 'zayıflama programına' kayıt olduklarında verebilecekleri kilonun çok daha fazlasını hedef olarak belirliyor.

Sağlıklı bir hayata geçiş ve kilo verme sürecinde bu hedefe ulaşmanın kolay olduğu yanılgısıyla olağan hayatlarında çok büyük değişikliklere gitmiyorlar ve hedefledikleri değişimin kıyısından bile geçemiyorlar. Öğrencilerle yapılan bu araştırmaya katılan kişiler mezun olduktan sonra da 'hep daha iyisine layık' olduklarına inandıkları için iş bulamıyorlar. 

Pozitif yaklaşımın bedeline bakın!

Olimpiyatların başarılı yüzücüsü Michael Phelps'in yaşanmış bir hikayesini anlatmak istiyoruz.

Olimpiyatların başarılı yüzücüsü Michael Phelps'in yaşanmış bir hikayesini anlatmak istiyoruz.

Phelps, hazırlandığı Olimpiyatların birinde rakiplerinin her zamankinden daha formda olduğunu görüp bu yılın mücadelesini kazanamayacağı korkusuna kapılmıştı. Umutsuzluğunu bir nebze yenebilmek için antrenmanını 20 dakika daha uzun tutmaya başladı. Zaten zorlu olan çalışması artık onu bitkin düşürmenin eşiğindeydi.

Birkaç günün sonunda bu süreye bir 20 dakika daha ekledi. Günün büyük bölümünde saatte 40 dakika antrenman yapıyordu.

İnsanüstü bir hazırlık yapmış olsa da kazanma ihtimali halen düşüktü. 200 metrelik yarış başladı...

İnsanüstü bir hazırlık yapmış olsa da kazanma ihtimali halen düşüktü. 200 metrelik yarış başladı...

Ve yarışın ilk saniyelerinde gözlüğü su almaya başladı. Bir an paniğe kapılsa da hemen gözlüğünü çıkardı ve yüzmeye devam etti. Hiçbir şey göremiyordu ama gününün büyük bölümünü ayırdığı antrenmanı ona müthiş bir özellik katmıştı. Artık kaçıncı saniyede havuzun hangi noktasında olduğunu ezbere biliyordu, hiçbir şeyi görmesi gerekmiyordu.

Yarışı kazandı. Hem de imkansız gördüğü yarışı, imkansız koşullarda.

Hayatın akışına uyum sağlayacak bir optimizmi yanımızda tutmak kaydıyla kötümserlik hayatta başarının anahtarı.

Hayatın akışına uyum sağlayacak bir optimizmi yanımızda tutmak kaydıyla kötümserlik hayatta başarının anahtarı.

Önümüzdeki engelleri daha iyi görebilmek, en kötü senaryonun varlığından haberdar olup onu alt edecek çalışma azmini kendimizde uyandırabilmek mühim. Bunun için kişisel gelişim kitaplarının sürekli tekrarladığı gibi pozitif olmaya çabalamak yerine gerçeklerle yüzleşmemiz gerekiyor.

Gerçekliğin duvarıyla karşılaştığımızda ona çarpıp yaralanmayalım diye. 😎

Popular Articles

Latest Articles