Bu ülkeler hem ekonomik olarak gelişmiş hem de kadın liderlere sahipler...
Sadece Türkiye değil, koronavirüs ile tüm dünya savaşıyor ve bu savaşta bazı ülkeler diğerlerinden daha başarılı.
Bu başarının arkasında ise iki ortak nokta var: Birincisi hepsi gelişmiş ülkeler, ikincisi ise hepsinin yöneticileri kadın.
1. İlk olarak koronavirüsle mücadelede en başarılı olan ülkelerden biri olan Hong Kong ile başlayalım.
Çin'e bağlı olan Hong Kong Özerk bölgesi Devlet Başkanı Carrie Lam tarafından yönetiliyor.
Hong Kong'da virüs başladığı günden bugüne sadece 4 kişi hayatını kaybetti.
Vaka sayıları 1000'i aştı fakat çok az sayıda kişi hayatını kaybetti çünkü Carrie Lam, ilk günden itibaren çok sıkı karantina önlemleri aldırdı ve vatandaşların da bu kurallara uyup uymadığı kontrol ediliyor. Okullar hemen tatil edildi, sokağa çıkma yasağı uygulandı ve ardından maskesiz gezme yasağı geldi.
2. Tayvan da mücadelede lider ülkelerden bir tanesi ve Tsai Ing-Wen tarafından yönetiliyor.
Tayvan'ın bugünkü nüfusu yaklaşık 24 milyon olmasına rağmen çok başarılı bir şekilde yürütüyorlar bu süreci.
Ing-Wen Ocak ayında ülke çapında 124 farklı önlem aldı ve karantina ilan etti.
Ülke çapında toplam vaka sayısı 400'e yakınken, 4 kişi de hayatını kaybetti. Bu kadar başarılı olmalarının bir nedeni de salgın henüz çok yayılmadan ülkede ciddi önemler alındı ve vatandaşlar bu önlemlere uydular. Tsai Ing-Wen şu anda Avrupa ve Amerika'ya koruyucu maske gönderiyor.
3. Dünyanın en genç Başbakanlarından biri tarafından yönetilen Finlandiya'nın başarısı da göz ardı edilemez.
34 yaşındaki Sanna Marin salgının başlarında sosyal medyanın gücünü kullandı.
Sosyal medya fenomenlerini kullanarak bir kampanya başlattı ve kısa bir sürede salgının yayılma hızını yavaşlattılar.
Finlandiya'daki vaka sayısı 300'den fazla, can kaybı ise sadece 64.
4. Angela Merkel'in virüsle savaş konusundaki başarısı Almanya'yı Avrupa'da birinci yaptı.
83 milyon nüfusa sahip olan Almanya, virüsün hızlı bir şekilde yayılmaya başladığı ülkelerden bir tanesi olmuştu. Merkel ise bu virüsün nüfusunun %70'ine bulaşacağını açıklamıştı.
Vaka sayıları 130 bin'i geçmiş olsa da diğer can kayıpları diğer Avrupa ülkelerine göre çok az.
Almanya'nın yaşlı nüfusu fazla olmasına rağmen sağlık hizmetlerini çok iyi yöneten Merkel sayesinde bu ölüm sayısı diğer ülkelerden az.
5. Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern'in sayesinde ülke çapındaki ölüm sayısı 9.
Salgın yayılmaya başladığı günlerde Yeni Zelanda karantinaya giren ilk ülkelerden bir tanesi olmuştu.
Üstelik Ardern karantina ilan ettiği zaman ülkedeki koronavirüs vaka sayısı sadece 6'ydı.
Erken davranıldığı için vaka sayısı 1366 iken ölüm sayısı 9 ile sınırlı kaldı.
6. Katrin Jakobsdottir tarafından yönetilen İzlanda'da testler ücretsiz.
Başbakan salgının ilk günlerinde yaptığı açıklamada testlerin ülkeye acil olarak getirileceğini ve hiçbir ücret alınmayacağını söylemişti.
Hayata geçirilen takip uygulaması sayesinde semptom gösteren kişilere hemen ulaşıyorlar ve yayılmasını engelliyorlar.
Ülkedeki ölüm sayısı henüz çift haneli rakamlara ulaşmadı.
7. Norveç'in Başbakanı Erna Solberg de oldukça başarılı bir kampanyaya imzasını attı.
Solberg 3 dakikalık bir basın toplantısı düzenledi ve bu toplantıya yetişkinlerin girmesini yasaklayarak sadece çocukları davet etti. Çocukların sorularını tek tek cevapladığı toplantı sayesinde Kovid-19'a dikkat çekti.
5 buçuk milyona yakın bir nüfusa sahip olan Norveç'te koronavirüs nedenli ölüm sayısı 139.
8. Danimarka'nın Başbakanı Mette Frederiksen'in ilk işi ülke çapında her yeri kapatmak olmuştu.
Uyguladığı başarılı önlemler sayesinde vaka ve ölüm sayısında düşüş yakalayan Danimarka Nisan ayının sonlarında önlemlerden bazılarını kaldırmayı düşünyor.
Ölüm sayıları ise 300'ün altında.
Bu tablo ile de kadınlar tarafından yönetilen ülkeleri ve ölüm sayılarını görebilirsiniz:
