Türkiye 24 Haziran'da erken seçime giderken medyanın muhalefete yönelik taraflı bir tutum izlediği eleştirileri gündemin üst sıralarındaki yerini koruyor. Bu eleştirilere karşın RTÜK Başkanı İlhan Yerlikaya'dan dikkat çeken bir açıklama geldi. 'Medyamız çoğulcu, bir sürü yerel medya kuruluşu var. Adaylar rahatlıkla medyada yer alabiliyor' diyen Yerlikaya, 'Televizyonlardan da her adaya eşit süre vermesini bekleyemeyiz. Arz talep dengesi var' ifadelerini kullandı.
AA'nın aktardığına göre, 18 Nisan-7 Haziran tarihleri arasında RTÜK İletişim Merkezi'ne iletilen 8 bin 408 şikayetin sadece 141 tanesi seçim yayınlarına ilişkin.
Vatandaşların televizyon yayınlarına karşı hassas olduğunu belirten Yerlikaya, şöyle dedi:
"Adaylar rahatlıkla medyada yer alabiliyor"
'Olumsuzluk olduğunda yoğun şikayet gelebiliyor. Bu seçim döneminde pek şikayet yok. 'Haber alamıyoruz, cumhurbaşkanı adaylarını izleyemiyoruz, milletvekili adaylarını dinleyemiyoruz' gibi talepler yok. Çünkü medyamız çoğulcu, bir sürü yerel medya kuruluşu var. Adaylar rahatlıkla medyada yer alabiliyor. Onun için de çok fazla şikayet gelmiyor. Tabii bundan sonra kampanya başlatıp şikayetler artarsa onu da bilemiyorum. Şu ana kadar aşırı bir şikayet yok. Gayet normal, vatandaşlar da memnun. Televizyonlardan da her adaya eşit süre vermesini bekleyemeyiz. Yüzlerce milletvekili adayı var, çok sayıda cumhurbaşkanı adayı var. Arz talep dengesi var. '
"Çoğulculuk sayesinde seçimler rahat ortamda sürüyor"
Radyo ve televizyonların 'editoryal bağımsızlık çerçevesinde' yayınlar yaptığını savunan Yerlikaya, 'Avrupa'da da bu böyledir. Herkes fikrini ifade edebiliyor. Mecralar, gazeteler ve sosyal medya imkanları çok fazla. Dolayısıyla böyle bir çoğulculuk var. Bu da seçimlerin rahat ortamda sürdürülmesini sağlıyor' dedi.
"Türkiye'de yabancı medya grupları bile var, nasıl tekelci olabilir?"
Televizyonların yanlı yayın yaptığına dair bazı kampanyaların yapıldığına dikkati çeken Yerlikaya, şöyle devam etti:
'Önce TRT'den başlamak üzere 'yanlı davranıyor, iktidarı veriyor, onun dışındakileri vermiyor' denilerek eleştirilecektir. 'RTÜK, iktidarın sopası' gibi eleştiriler geliyor. Özel radyo ve televizyonların yanlı davrandığına dair beyanlar olabilir. Bunların hiçbirisi doğru değil. Türkiye'de yabancı medya grupları bile var. Nasıl tekelci olabilir? Bu tamamen bir safsata ve kasıtlı bir davranıştır. Türkiye'de basın özgürlüğü olmadığı, seçimlere de hile karıştırıldığı iddiası ile Türk medyasının arkasından Türk demokrasisini hedef alacaklar diye düşünüyorum. 'Eşitlik, medya özgürlüğü yok' gibi kampanyalarla bunu sürdürecekler diye düşünüyorum. Halkımızın ve medyamızın bu konuda çok uyanık olması gerekir. Planlı bir hareket gibi görünüyor.'