E­v­l­i­ ­E­v­i­n­e­,­ ­K­ö­y­l­ü­ ­K­ö­y­ü­n­e­,­ ­Y­e­n­i­ ­G­a­s­t­r­o­n­o­m­i­ ­A­k­ı­m­c­ı­l­a­r­ ­1­5­ ­A­d­ı­m­l­a­ ­F­a­r­m­-­t­o­-­T­a­b­l­e­­a­

E­v­l­i­ ­E­v­i­n­e­,­ ­K­ö­y­l­ü­ ­K­ö­y­ü­n­e­,­ ­Y­e­n­i­ ­G­a­s­t­r­o­n­o­m­i­ ­A­k­ı­m­c­ı­l­a­r­ ­1­5­ ­A­d­ı­m­l­a­ ­F­a­r­m­-­t­o­-­T­a­b­l­e­­a­

Farm-to-Table, yani Tarladan-Masaya akımı Amerika'da yerli ürünlere ve tarımcılığa dikkat çekmek için mutfağın bazı ünlü isimleri tarafından başlatıldı. Taze ürünlere önem veren bir çok şef ve sektör insanı, ekiminden paketlenmesine kadar olan süreci izletebilmek adına kapılarını müşterilere açtı. Böylece, bir çiftlikte hem tabağınıza gelen yemeklerin hikayesini biliyor; hem de tüm bu yolculuğa şahit olabiliyorsunuz.

Hal böyle olunca bir çiftlikte ünlü bir şef tarafından hazırlanan lokal yemeklerle günün keyfini çıkarmak da size kalıyor.

1. Her zaman taze ürün!

1. Her zaman taze ürün!

Evet, aslında tüm mesele bu.

Her zaman taze olmasıyla sınırlı da değil. Her zaman sezonluk ürünler veriliyor.

2. Sadece sebze-meyve değil, herşey en doğalından.

2. Sadece sebze-meyve değil, herşey en doğalından.

Yanlış anlaşılmasın, farm-to-table derken sadece toprakta yetişen ürünler değil, aynı zamanda orada yetişen tavuklar, yakın mesafede günlük yakalanan balıklar, sütünden peynir yapılan koyunlar da mevcut.

3. Mevzu organik olmak değil.

3. Mevzu organik olmak değil.

Her ne kadar lokal ürünlere önem vermek yola çıkış nedenleri olsa da, davaları 'organik' olmak değil.  Biliyorsunuz bir ürünün organik olması için çiftliğin en yakın yerleşim alanına 40 km uzaklıkta olması ilk şartlardan biri. Haliyle New York'un yakınlarında farm-to-table mümkün olamazdı.

4. Ama çatı katında da farm-to-table olmak mümkün!

4. Ama çatı katında da farm-to-table olmak mümkün!

Az önce dediğimiz gibi bazen sizi bir çiftliğe götüremeyiz ama çiftliği size getirebiliriz diyen New York ahalisi, şehrin ortasında çatıları ekerek biçerek sizi bu deneyime hızla yaklaştırıyor.

5. Maksat dondurulmuş ürünlerin de tüketimi konusunda bilinçlenmek.

5. Maksat dondurulmuş ürünlerin de tüketimi konusunda bilinçlenmek.

Hani annelerimiz derdi ya 'Kabuğuyla ye onu çocuğum, bütün vitamini kabuğunda' diye, hah işte bu akım da ona benzeyen 'Tazesi makbuldür evladım, donmuşunu yeme, tazesini ye' diyor.

6. Her tarafta bir aşçı, her tarafta bir ürün.

6. Her tarafta bir aşçı, her tarafta bir ürün.

En güzel şeylerden biri ise bu aşçıların devamlı ortalarda dolaşıp size bir şeyler öğretmesi. 'Domates nasıl kokar?', 'Biber hangi evrede toplanır?', 'Bu avokadolardan hangisi olmuş?' gibi...

7. Alemde Çarşı, Molekülere Karşı.

7. Alemde Çarşı, Molekülere Karşı.

Bu akımın çıkma nedenlerinden bir diğeri ise, moleküler gastronomiye karşı takındıkları tavır. Ferran Andrea gibi moleküler gastronominin piri olmuş kişilere sesleniyorlar: 'Daha fazla kimyasal tüketmek istemiyoruz!' 

8. Karşı taraftan da müdahale gecikmedi.

8. Karşı taraftan da müdahale gecikmedi.

Topu o tarafa atan 'farm'cılar, molekülerciler tarafından da 'köylü' yemeği yapmakla adlandırıldı.

9. Farm'cılar etkilendi mi?

9. Farm'cılar etkilendi mi?

Tabii ki hayır! 

Nitekim bu işe gönül vermiş olanlar bunu paradan önce gönül için yaptıklarını açıklamıştı. 

Burada hırs yok, daha çok hayattan en güzel haliyle fayda sağlamak vardı.

10. Sadece yiyecekle mi kaldılar sandınız?

10. Sadece yiyecekle mi kaldılar sandınız?

Ona da kocaman bir HAYIR.

Farm to table restoranlarının en babalarında şarap da üretiliyor. Gün geçtikçe popürlerliği artan bu akım, bütün bir menüyü peynirinden, yemeklerine, meyvesinden şarabına herşeyi 10-15 kilometrelik alanın içinden tedarik ediyor.

11. Fix menüler çok daha revaçta.

11. Fix menüler çok daha revaçta.
cdn.evbuc.com

Normalde aynı bir restoran gibi gidip istediğinizi yiyebilirsiniz, ancak fix menü ile oraların en halis muhlis ürünleri ve şeflerin yetenekleri ile birleşen tabakları tatma şansınız oluyor.

12. Böyle minnoş açık büfeler de var.

12. Böyle minnoş açık büfeler de var.

Sanırım biraz da psikolojik olabilir; ama sanki ne yerseniz yiyin, anne yemeği-ev yemeği kıvamında olacağı için kilo aldırıcı gibi de gelmiyor.

13. Paylaşımlı Masalar olmazsa olmaz.

13. Paylaşımlı Masalar olmazsa olmaz.

Aslında bu konsept biraz da kollektif iyilik, sağlık, çevre sevgisini pekiştirmek üzere bir araya gelen insanlar tarafından talep gördüğü için, genelde ayrımcılık pek mevcut değil. Yani ne kadar varlıklı, meşhur ya da Ronaldo olduğunuz önemli değil. Amaç beraber bir masaya oturmak, beraber bir masadan kalkmak.

14. Eliniz boş mu döneceksiniz sandınız?

14. Eliniz boş mu döneceksiniz sandınız?

En güzel tarafı da bu; karnınız tok gözünüz pek, sırtınız sıvazlanmış bir şekilde geri dönüyorsunuz bu çiftliklerden.

Doğal zeytinyağlı sabunlar, katkısız reçeller, taze ekmekler de cabası.

15. Kısacası yeşili sevin.

15. Kısacası yeşili sevin.

O geri dönüşte sizi daha çok sevecektir.

Popular Articles

Latest Articles