CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı TV yayınında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, Ankara'nın Çubuk ilçesinde kendisine düzenlenen linç girişimi ile ilgili olarak, 'Beni linç etmek için hazırlık yapılmış' dedi.
'Savcılık görüntüleri bile incelemedi'
Sputnik Türkiye'nin haberine göre, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu katıldığı Halk TV, Tele 1, KRT, Cem TV ve Türkiyem TV ortak yayınında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu, Ankara'da katıldığı şehit cenazesinde uğradığı saldırıyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:
''Şehit cenazesinde beni linç etmek için hazırlık yapılmış. Savcılık görüntüleri bile incelemedi. Talimat verilmiş, ifadesini alın bırakın demişler. Gözleri dönmüş, bunları yaparlar ama linç girişimi affedilmez. Linç girişimi kavramı da benim değil. Oradaki bir bürokratın söylediği bir kavramdır.
İstanbul'da da bir şehir cenazesinde gelip kurşun atmışlardı. Başbakan oradaydı, devlet oradaydı ama devlet yoktu.''
'İstanbul Havalimanı kaça mal oldu bilen yok'
Kılıçdaroğlu ayrıca, projelerinin maliyetleriyle ilgili olarak hükümete eleştiride bulundu:
''İstanbul Havalimanı, şehir hastaneleri, köprüler kaça mal oldu? Hiç kimse bilmiyor. Vatandaş bu soruyu soruyor, 'Ticari sır veremeyiz' cevabı alıyor. Böyle bir devlet anlayışı olmaz. Devlet vatandaştan vergi toplar, onun hesabını verir.''
'Erdoğan benimle canlı yayına çıkmaya cesaret edemez'
Yıldırım ve İmamoğlu'nun katılacağı TV programıyla ilgili olarak, 'Kendi medyalarının izlenmediğini onlar da biliyor. Yarınki TV konuşmasının uygar bir ortamda geçmesini isterim. Nasıl bir İstanbul düşlediklerini anlatsınlar.' diyen Kılıçdaroğlu, 'Erdoğan benimle canlı yayına çıkmaya cesaret edemez' yorumunda bulundu.
'Adaletsizlik toplumu rahatsız ediyor'
Kılıçdaroğlu, ikinci yıldönümü olan adalet yürüyüşü ile ilgili olarak ise şu ifadeleri kullandı:
''Adalet Yürüyüşü'nü hangi gerekçeyle yaptığımızı anlamayan insan, hızlı trenle de gidebilirsiniz der. Bu yürüyüş adalet için yapılan bir yürüyüş. Adalet talebini biz yüksek sesle dile getirdikten sonra vatanda da adalet talebini yüksek sesle dile getirmeye başladı. Çünkü bir adaletsizlik var Türkiye'de ve bu adaletsizlik toplumu rahatsız ediyor. Siyaseti rahatsız etmiyor çünkü bundan besleniyor. Siyaset zenginleşme aracı değil, halka hizmet etme aracı. 'Hızlı trenle git' diyor çünkü adalet arayışı yok, bir gemi aldım ikincisini nasıl alırım arayışı var.''