K­a­ş­ı­n­d­ı­r­a­n­ ­K­e­ş­k­e­l­e­r­

K­a­ş­ı­n­d­ı­r­a­n­ ­K­e­ş­k­e­l­e­r­

Hepimizin hayatında, bir anda ortaya çıkan, bazen aynı anda birkaç tane, mutlaka kanınızı emmeyi görev edinmiş, bunu da öyle planlayarak falan değil, doğası gereği yapmış sivrisinekler girer. Fark ettiğinizde, kiminiz kalkar şaak diye duvara yapıştırır, kiminiz görmezden gelir ya da cidden görmez, fark etmez, sonra günlerce kaşıntısını çekersiniz.

Sonuç, sizin kişiliğiniz ve getirisi olan davranış biçiminize göre değişir fakat sebepler aynıdır.

Siz o sivrisinekler yokken ağlamış, ağlamış, o kadar çok ağlamışsınızdır ki, tuzlu gözyaşlarınız kocaman bir gölet olmuştur ve o sivrisinekleri etrafınıza çağırmıştır. Beni gerçek sivrisinekler pek ısırmaz. Ama zaten burada sivrisinekler üzerinden anlatmaya çalıştığım, çevremizdeki insanlar tarafından aldığımız eleştiriler.

Zayıf göründüğünüz an belirirler. “Keşke” derler, “Yapamasaydın, senin kararındı, sen seçtin, daha farklı olabilirdi.”

Zayıf göründüğünüz an belirirler. “Keşke” derler, “Yapamasaydın, senin kararındı, sen seçtin, daha farklı olabilirdi.”

Onlar söylenirken siz umursamaz görünseniz bile, işte tam da o sinek ısırığı gibi günlerce kaşındırır sizi o duygu. İçinizden söylenmeye devam eder. “Sen seçtin bu yolu, böyle olmayabilirdi, şöyle yapsaydın keşke…” Susturabilene helal olsun ama susturamayan için durum zor.  Bir sakız gibi çiğner çiğner bir de balon yaparsınız o sözleri. Büyütür, patlatır, yüzünüze yapıştırırsınız. Sonra gelsin melankoli, gelsin iç sancıları.

Birçok uzman, sizi aşağı çeken insanlardan ve ortamlardan uzaklaşmanızı önerir. Bunun mümkün olmadığı insanlar var biliyorsunuz. Özellikle bu eleştiri ısırıkları ebeveynlerinizden geliyorsa, tek kaçışınız bir süreliğine en uzaktaki markete gitmek olabilir. Peki ne yapacağız? Sinek ilacı alıp kullanmak kadar kolay mı bu işler? Belki de evet.

Zihnimizdeki çöpü dökeceğiz önce. Akmış hep, kokmuş orada. Eski ve yerleşmiş lafları sileceğiz. Yenileri gelsin diye kutusunu bir güzel temizleyeceğiz. Bu sefer bir kompost hazırlayacağız. Zihin kompostu. Çünkü o çöpler bizi bulacak yine. Biz dönüştürmeyi bileceğiz. Düzenli bir şekilde organik atık olarak zihnimizden dışarı atacağız. Artık ayda bir deniz kenarı mı olur, ormanda yürüyüş mü bilmem. Tek başına. Kendi çöpünüzü kendiniz atacaksınız. Faydaya dönüştürmüş bir şekilde.

Sonra umutlar parlamaya başlayacak karanlık keşkelerin ardından. Gün doğumu gibi erkenden kalkıp izleyebilmek için zinde olacaksınız. İzledikçe gökyüzünü, içinizde kocaman kelebekler uçacak. Bu düşünce sizi iyileştirdikçe de gözyaşları ve çöpler azalacak. Sinekler yaklaşmayı bırakacak.

Ben formülü yazdım. Susturabilmek, susmaktan zor onu da bildim. Ama imkansız değil. Zamanı var, olgunlaşması var, pişmesi var. Var ama bak “yok” demedim. “Var!”

Okurken Radiohead-Pyramid Song dinlemenizi tavsiye ederim. Ben yazarken bolca dinledim.

Instagram

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popular Articles

Latest Articles