Antik dönemler aslında sandığımızdan çok daha renkliydi! Bembeyaz barok bir havaya sahip olduğunu düşündüğümüz heykeller aslında cıvıl cıvıl renklere sahipti. Gelin heykellerin renginin arkasındaki gerçeği öğrenelim.
Antik dünyayı düşündüğünüzde aklınıza muhtemelen birçok insan gibi öncelikle heybetli ve bembeyaz olan güzel heykeller geliyor.
Ancak sanılanın aksine aslında antik yapılar ve heykeller aslında oldukça renklilerdi.
Yunanlılar ve Romalılar yaptıkları heykellerin daha realistik ve canlı görünmeleri için onları boyadılar ve parlattılar.
Hatta öyle ki heykellerin renklendirmesine verilen özel bir terim bile var. Polikrom, mimari öğeleri ve heykelleri çeşitli renklerde dekore etmeye verilen isimdir.
Ve bu teknik binlerce yıl kullanılmıştı ve hala da kullanılmaya devam ediyor.
Roma'nın düşüşünden sonra heykeller açık havada yıllarca gömülü bir şekilde kaldılar.
1300 yılında Rönesans başlayana kadar heykellerin renkleri çoktan soldu ve bunun sonucunda antik sanatı inceleyen ve kopyalayan sanatçılar heykellerin aslında ne kadar renkli olması gerektiğinin farketmediler.
Geleneksel olarak antik çağ heykelleri beyaz mermer veya bronz olarak düşünüldü ve bu nedenle renksiz olarak kabul edildi.
Ancak çok yakın zamanda yapılan araştırmalar ve bulgular antik heykellerin aslında renkli olduğuna işaret ediyordu.
Pliny the Elder adlı antik Roma yazarı heykellerin gerçekçi bir şekilde boyandığını ve renklerin heykellerin detaylarını vurgulamak için kullanıldığını belirtmişti.
Ayrıca antik yunan vazolarında ve fresklerde, renkli heykellere atıfta bulunan sahneler ve tasvirler bulunmuştu.
Heykellerde kalan renk izleri ise daha yeni arkeolojik kazılarda ve keşiflerde ortaya çıkmıştır.
Arkeologlar heykellerin üzerinde ince renk tabakaları bulmuş ve analizlerle bu renklerin ne olduğunu belirlemeye çalışmışlardı. Renklerin kalıntılarının keşfedilmesi gelişen teknolojik yöntemlerle daha da ilerlemeye devam etmekte.
Bu bulgulara dayanarak bugün birçok müzede sergilenen antik heykellerin orijinal olarak renkli olduğu ve zaman içinde renklerini kaybettikleri düşünülmektedir.
Özellikle Mısır heykelleri ve Roma dönemi portre heykelleri, renk kalıntıları sayesinde yeniden renklendirilmiştir. Ayrıca, Antik Yunanistan'daki tapınak frizleri gibi büyük yapılar üzerindeki heykellerin de renklendirildiği düşünülüyor.
Antik çağdaki renkli heykeller sanatın ve kültürel ifadenin zenginliğini ve çeşitliliğini vurgulamaktaydı. Bu heykellerin renklerinin keşfedilmesi ve restorasyonu, antik dünyanın sanatsal mirasının takdir edilmesine yardımcı oluyor.
