K­o­s­k­o­c­a­m­a­n­ ­Ü­l­k­e­d­e­ ­H­i­p­n­o­z­ ­E­t­k­i­s­i­ ­Y­a­r­a­t­t­ı­!­ ­K­a­d­ı­n­ı­n­ ­A­d­ı­ ­D­a­h­i­ ­A­n­ı­l­m­a­z­k­e­n­ ­İ­m­p­a­r­a­t­o­r­i­ç­e­ ­O­l­a­n­ ­D­i­ş­i­ ­A­s­l­a­n­ ­N­u­r­ ­C­i­h­a­n­

K­o­s­k­o­c­a­m­a­n­ ­Ü­l­k­e­d­e­ ­H­i­p­n­o­z­ ­E­t­k­i­s­i­ ­Y­a­r­a­t­t­ı­!­ ­K­a­d­ı­n­ı­n­ ­A­d­ı­ ­D­a­h­i­ ­A­n­ı­l­m­a­z­k­e­n­ ­İ­m­p­a­r­a­t­o­r­i­ç­e­ ­O­l­a­n­ ­D­i­ş­i­ ­A­s­l­a­n­ ­N­u­r­ ­C­i­h­a­n­

Güzel, zeki ve çekici bir kadına kim karşı koyabilir ki? Babür İmparatoru Cihangir de koyamamış belli ki. Zaten ne demişler bir adamı üç şey yoldan çıkarabilir; mevki, para ve kadın... 😎

Bu içerikte Daily Art Magazine ve The New York Times kaynak olarak kullanılmıştır.

Safevîlerden kaçmak için asıl yurtları olan İran’ı bırakıp Babürlere sığınan bir ailenin kızı olarak 31 Mayıs 1577 Mihr un Nisa adıyla dünyaya geldi Nur Cihan.

Safevîlerden kaçmak için asıl yurtları olan İran’ı bırakıp Babürlere sığınan bir ailenin kızı olarak 31 Mayıs 1577 Mihr un Nisa adıyla dünyaya geldi Nur Cihan.

Babür imparatoruyla evliliğinin ardından kocasının ona hitap ederken kullandığı 'dünyanın ışığı' anlamındaki Nur Cihan adıyla bilinmeye başladı. İmparatorla yaşadıkları efsanevi aşksa masallara konu oldu. Bu aşk masalının perde arkasındaysa Nur Cihan koskoca bir krallığı yöneten gizli isim oldu.

Son derece donanımlıydı ve kendini en iyi şekilde yetiştirerek çevik bir avcı, yaratıcı bir mimar ve nahif ruhlu bir şair olmayı başarmıştı.

Son derece donanımlıydı ve kendini en iyi şekilde yetiştirerek çevik bir avcı, yaratıcı bir mimar ve nahif ruhlu bir şair olmayı başarmıştı.

Yaptığı yapılar, Tac Mahal’in mimarına dahi esin kaynağı olacak kadar iyiydi. Halktan biri olmasına karşın kraliyet soylularından bile daha asil görünüyordu. Bu şekilde haremde Cihagir'in radarına girmeyi başardı. Babür Kralı Cihangir'in onlarca karısından biri olsa da sonuncu ve esaslı aşkı olmayı başarmıştı.

Çevresinde her zaman saygı ve sevgi gördü, tabii onu iktidarda destekleyen kişilerin de geldiği noktada büyük etkisi olmuştu.

Çevresinde her zaman saygı ve sevgi gördü, tabii onu iktidarda destekleyen kişilerin de geldiği noktada büyük etkisi olmuştu.

Pers geleneklerine göre yetiştirildi. 1594’te eski bir subayla evlendi. Bu evliliğinden bir çocuğu oldu. Sonrasında subay eşinin İmparator Cihangir'e karşı düzenlenen suikast girişiminde yer aldığı ortaya çıktı. Böylece subay, kraliyet adamları tarafından öldürüldü.

Bunca olayın ardından Nur Cihan hareme alındı ve buraya adım attığı ilk günden itibaren işleyişe en iyi şekilde ayak uydurarak herkesin sevgi ve saygısını kazandı.

Bunca olayın ardından Nur Cihan hareme alındı ve buraya adım attığı ilk günden itibaren işleyişe en iyi şekilde ayak uydurarak herkesin sevgi ve saygısını kazandı.

Bu durumu fark eden Cihangir de ondan etkilenmeye başlamıştı. Bunun  sonucunda 1611’de imparatorun 20. ve son karısı oldu. Arşivlerde adı çokça geçmese de halk arasında bu ilişki büyük bir bahis konusu olmuştu. Cihangir'i nasıl avcunun içine aldığı, onu nasıl yönlendirdi herkes tarafından bilinmekteydi.

Bu ilişkinin ilerleyen dönemlerinde Cihangir ayyaş bir adam haline geldi.

Bu ilişkinin ilerleyen dönemlerinde Cihangir ayyaş bir adam haline geldi.

Tek düşündüğü içki, afyon ve güzeller güzeli karısı Nur Cihan'dı. Bu vaziyette krallığın kontrolü, tamamen Nur'a kalmıştı. Ancak bu durumu suistimal etmek yerine avantaja çevirdi. Ülkeyi yönetebileceği en iyi şekilde idare etmeye çalıştı.

Sonunda imparatoriçe oldu. İmza yetkisiyle beraber ülkede köklü değişikliklere gitti. Kendisinin adına altın ve gümüş sikkeler bastırdı. Bu onun halk tarafından da hükümdar olarak benimsenmesini sağlayan bir adım oldu. Resmî hükümdarlar listesine eklenmese de o dönem yönetim tamamen onun elindeydi.

Sadece erkeklerin bulunduğu mahkemelerde bir kadın olarak yer almanın yanı sıra karar merci haline gelmesi, herkesi şaşırttı ve hemcinsleri tarafından büyük destek gördü.

Sadece erkeklerin bulunduğu mahkemelerde bir kadın olarak yer almanın yanı sıra karar merci haline gelmesi, herkesi şaşırttı ve hemcinsleri tarafından büyük destek gördü.

Uygulanması zorunlu emirleri, avlanma takıntısı, adına sikke bastırması, önemli yapıların mimarlığını üstelenmesi ve kadınlara çalışma hayatında haklara sahip olmaları için kanun çıkararak destek çıkması onu üstün kılmıştı. Ordu komutasında yer alarak savaşlarda bile yer aldı. Eşinin adı altında yaptığı bunca şey, onun Cihangir'den çok daha ön plana çıkmasını sağladı.

Kadınlara verdiği destek ve yaptığı devrim niteliğindeki hareketler, sadece kendi ülke sınırları içinde değil tüm dünyada Feminizmin öncüsü olan kadınlardan birisi olarak adının bilinmesini sağladı.

Kadınlara verdiği destek ve yaptığı devrim niteliğindeki hareketler, sadece kendi ülke sınırları içinde değil tüm dünyada Feminizmin öncüsü olan kadınlardan birisi olarak adının bilinmesini sağladı.

Tabii ki her önemli insan gibi onun da sevmeyenleri vardı. Bir süre sonra bir kadın yönetimini kabul etmek istemeyenlerce sürgün edildi. 28 Ekim 1627'de, dönem şartlarına göre kendisini aşan bir çok şeyi başaran bir kadın olarak bu dünyadan göçüp gitti... 🦋

Bu içeriklerimize de göz atabilirsiniz. 🤗👇

👇

👇

Popular Articles

Latest Articles