Elinde eğer bir şans olsaydı ve kendi küçüklüğüne hayatını değiştirecek bir mesaj yollayabilseydin bu ne olurdu? Öğrenmek için teste 👇🏼 👇🏼 👇🏼
1. Cinsiyetin?
2. Yaşını da öğrenebilir miyiz?
3. Şu anda istediğin okulda okuyor musun ya da istediğin işte çalışıyor musun?
4. Bu zamana kadar doğru arkadaşlık seçimleri yaptığını söyleyebilir misin?
5. Ergenlik döneminde ailenle aran nasıldı?
6. Küçükken üzerinde çok baskı hissediyor muydun?
7. Küçükken 'elalem' e göre mi yaşadın?
8. Senin için hangisi daha önceliklidir?
9. Çevrendeki insanlardan hayallerine dair yeterince destek aldığını düşünüyor musun?
Kimse senin yapabileceklerine inanmasa da ben sana inanıyorum!
Bir zamanlar küçük bir çocuktun ve belki de çoğu insanın aklına yatmayan, hayal gücünün sınırlarını zorlayan hayallerin vardı. Gözlerindeki ışıltıyı ve hayal gücünü anlamayanlar, belki de kıskananlar, sana güldüler. 'Başaramazsın,' dediler, belki de kendi başarısızlıklarının yansıması olarak. İçindeki o tutkulu çocuğu anlamak yerine, seni küçümsemeyi tercih ettiler. Bir destek eli uzanmasını beklerken, çevrendeki herkesin sırtını döndüğünü gördün. İstediğin desteği, anlayışı ve ilgiyi kimseden göremedin. Ancak sen, kendi başına bir şeyler yapmaya kararlıydın. Kimse sana inanmasa da, sen kendine inandın. Ve sonra, kendi tırnaklarınla ve gözyaşlarınla başarıya ulaştın. Herkesin imkansız dediği şeyi başardın. Ve o zaman, herkes seninle birlikte olmak, seninle gurur duymak istedi. Başarıya ulaştığında, birdenbire herkes kendine bir pay biçti. Ancak sen, her şeyin farkındaydın. Kendi başına yaptığın her şeyin değerini biliyordun ve bu, seni daha da güçlü kıldı.
Başkalarını mutlu etmek için kendini üzmekten vazgeç. Öncelik kendi mutluluğun olsun.
Bir zamanlar hayatını başkalarının mutluluğuna adamış biri olarak, her zaman önceliğin insanlar olmuş. Kendi ihtiyaçlarını ve arzularını bir kenara bırakıp, başkalarının hislerini ve mutluluğunu düşünerek hareket etmişsin. 'Acaba onu kırar mıyım?', 'Ya üzülürse?' diye düşünüp durmuşsun. Ancak bu süreçte, kendi mutluluğunu düşünmeye vakit ayırmamışsın. Ne yazık ki, çevrendekiler de senin duygularını ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmayı pek tercih etmemişler. Keşke hayat, gerçekte de çocukken düşündüğün kadar masum ve güzel bir yer olsaydı. Ancak gerçekler çoğu zaman hayal ettiğimizden farklı oluyor. Kendi mutluluğunu başkalarınınkine tercih etmek, belki de gerçek anlamda mutluluğa ulaşmanın ilk adımı olacak. Kendi ihtiyaçların ve arzuların için çaba göstermeye başladığın gün, gerçek mutluluğa ulaşmanın kapıları da ardına kadar açılacak. Kendini düşünmek, kendi mutluluğunu önceliklendirmek belki de hayatın en önemli derslerinden biri olacak.
Sen istediğini yapsan da yapmasan da elalem hep konuşacak. En azından istediğini yap öyle konuşsunlar.
Hayatın her döneminde, aile bireylerinden komşularına, arkadaşlarından iş arkadaşlarına kadar herkesin gözü üzerindeydi. Her adımın, her hareketin, hatta her sözün bile toplumun merceği altındaydı. Her ne yapsan, her ne desen, her ne düşünsen, 'Elalem ne der?' diye düşünmekten kendini alamıyordun. Her bir kelimen, her bir hareketin, toplumun nezdinde nasıl karşılanacağına göre şekilleniyordu. Fakat unutma ki, sen ne yaparsan yap, bu insanlar seni konuşmaya devam edecekti. Çünkü onların hayatlarında başka bir uğraşları, başka bir meşgaleleri yoktu. Onların tek eğlenceleri, insanların hayatlarına burnunu sokmak, onların özel hayatlarına, özel anlarına, özel düşüncelerine yorum yapmaktı. Ama senin de kendi hayatın var. Kendi düşüncelerin, kendi ideallerin, kendi hayallerin... Ve bunları gerçekleştirmek için kendi yolunu çizmen gerekiyor. Bu yüzden, onların söylediklerini umursamadan, kendi yolunda ilerlemeye devam et. Çünkü unutma ki, hiç kimse hayatında kalıcı değil. Herkesin bir gün hayatından çıkıp gideceği bir gün mutlaka gelecek. Ve o gün geldiğinde, geriye sadece sen ve senin verdiğin kararlar kalacak.
Kimsenin beklentilerini karşılamak zorunda değilsin.
Kendi yolunu çizmek için başkalarının onayına ihtiyacın yok. Kariyer hayatında sürekli bir baskı altında olduğunu hissetmen, seni yıpratmış olabilir. Çocukluğunu dilediğince yaşayamadığın bir gerçek. Yaşıtların oyunlar oynarken, sen ise yaşına uygun olmayan ağır sorumluluklar altında ezildin. Bu durum, içinde birçok şeyin eksik kalmasına neden oldu. Ancak artık bu durumun farkındasın ve değişim zamanı geldi. Kendine bir söz ver, bundan böyle hayatta karşılamak zorunda olduğun tek beklenti, kendi beklentilerin olacak. Kendi hayallerin, hedeflerin ve arzuların doğrultusunda bir yaşam sür. Başkalarının senin üzerinde oluşturduğu baskıyı bir kenara bırak ve kendi yolunu çiz. Kendi hayatının kahramanı ol, kendi hikayeni yaz.