Atatürk İlkeleri, Türkiye Cumhuriyetinin milli ideolojisi olarak kabul edilir. 1937 yılında, 1924 Anayasa'sına eklenen Atatürk İlkeleri, ilk olarak 1931 yılında Kemalizm olarak adlandırıldı. Milli Mücadele'nin en başından beri Türk Devrimi'nin temellerini oluşturan Atatürk İlkeleri, doğrudan doğruya Atatürkçü düşünce sistemini yansıtır. Her biri birbirini tamamlayıcı nitelikte olan Atatürk İlkeleri, Türk milletini çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmayı amaçlar.
Bu içeriğimizde Atatürk İlkeleri hakkında detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.
İşte Atatürk'ün İlkeleri:
Atatürk'ün İlkeleri Nedir?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı olan Mustafa Kemal Atatürk tarafından uygulamaya koyulan ilkeler, döneminin pragmatik politikalarını belirler. Bu 6 ilke, ilk olarak Kemalizm olarak adlandırılmıştır. Altı Ok adı da verilen ilkeler, 13 Mayıs 1935 tarihinde ülkenin kurucu ve tek partisi CHP'nin program ilkeleri halini almıştır.
1937 yılında çıkarılan bir kanunla 1924 Anayasasına eklenen Atatürk İlkeleri, bu sayede Türkiye Cumhuriyetinin de ideolojisi halini almıştır.
Atatürk'ün 6 ilkesi şunlardır:
Cumhuriyetçilik
Milliyetçilik
Halkçılık
Laiklik
Devletçilik
İnkılapçılık
Atatürk İlkeleri hakkında detaylı bilgiler şu şekilde:
1. Cumhuriyetçilik
Cumhuriyet, Cumhuriyet'in devlet yönetiminde yer almasını temsil eder. Kemalizm, Türkiye için sadece Cumhuriyet rejimini tanır. Bu ilkeye göre halkın isteklerini en iyi temsil edecek rejim, yalnızca cumhuriyet rejimidir.
Cumhuriyet yönetimi 1923 yılından itibaren Türk anayasasına eklenmiştir ve anayasanın ilk maddesidir. İkinci maddede ise cumhuriyetin nitelikleri ifade edilir:
'Türkiye, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir.'
2. Milliyetçilik
Kemalist devrim aynı zamanda milliyetçi bir devrimdi ancak bu milliyetçilik ırkçı değildi. Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını korumak ve aynı zamanda Cumhuriyet'in siyasi gelişimine yardımcı olmayı amaçladı.
Milliyetçilik ilkesi, diğer ulusların da bağımsızlık hakkına saygı duyan bir milliyetçiliği temele alır. Yani, sosyal içeriklidir. Anti-emperyalistliğin yanı sıra milliyetçilik, herhangi bir sosyal sınıf veya bir hanedanın Türk toplumu üzerindeki egemenliğine de karşı çıktı.
1982 Anayasası'nın 66. maddesinde bu ilkeyi yansıtan sözler şu şekilde açıklanır:
'Türk Devleti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür'
3. Halkçılık
'Halkın halk tarafından halk için yönetimi' düşüncesini savunan Halkçılık ilkesi, ilerici ve batılı bir demokrasinin gerçekleştirilmesini ve kurulmasını amaçlar. Ulusal egemenliğe öncelik veren halkçılık ilkesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlarının refahını ve mutluluğunu amaçlar.
Halkçılığa göre toplumda hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa ayrıcalık tanınmaz. Yani, kanun önünde herkes eşittir.
Halkçılık ilkesi, kadın-erkek eşitliği için gerekli tedbirlerin alınması, okullarda cinsiyet ayrımının kaldırılması, her vatandaşın öğrenebileceği yeni bir Türk alfabesi hazırlanması gibi devrim niteliğindeki değişikliklerin öncüsüdür.
4. Laiklik
Laiklik, Atatürk İlkeleri arasında halen en çok tartışılanıdır. Laik devlet, sadece devlet ve dinin ayrılması değil, dinin eğitim, kültür ve hukuk işlerinden de ayrılması için adımlar atar.
Laiklik, düşünce bağımsızlığını temele alır. Kurumların dini düşünce ve dini kurumların egemenliğinden bağımsız olması demektir.
Halen tartışılan ateizm tartışması, laikliğin benimsediklerinden değildir. Laiklik, ateizmi savunan veya Tanrı karşıtı olan bir ilke olarak kabul edilemez. Bu ilke, aydınlanmış bir dine karşı değildir. Aksine, modernleşmeye karşı olan bir dine karşıdır.
5. Devletçilik
Mustafa Kemal Atatürk'ün de her zaman belirttiği gibi Türkiye'nin tam modernleşmesi, büyük ölçüde ekonomik ve teknolojik gelişmeye bağlıdır. Devletçilik ilkesi de bunu savunur.
Devletçilik ilkesi, genel ekonomik faaliyetlerini düzenlenmesini kapsar. Aynı zamanda devletin ulusal çıkarların gerektirdiği alanlara girmesini öngörür.
Devletçilik ilkesi, Halkçılık ile bağlantılı olarak değerlendirilmektedir.
6. İnkılapçılık (Devrimcilik)
Atatürk'ün formüle ettiği en önemli ilkelerden biri de İnkılapçılık ilkesiydi. Bu ilke, Türkiye'nin reformlar yapması ve geleneksel kurumları modern kurumlarla değiştirmesi anlamına gelir.
Geleneksel kavramların kaldırılması ve yerlerine modern kavramların benimsenmesi de bu ilkenin temellerindendir.