O­r­g­a­n­i­k­ ­D­o­m­a­t­e­s­i­n­ ­S­a­n­d­ı­ğ­ı­n­ı­z­ ­K­a­d­a­r­ ­F­a­y­d­a­l­ı­ ­O­l­m­a­d­ı­ğ­ı­n­ı­ ­H­a­t­t­a­ ­D­o­m­a­t­e­s­ ­S­a­l­ç­a­s­ı­n­ı­n­ ­D­a­h­a­ ­F­a­y­d­a­l­ı­ ­O­l­d­u­ğ­u­n­u­ ­S­ö­y­l­e­s­e­k­ ­Ç­o­k­ ­K­ı­z­a­r­ ­m­ı­s­ı­n­ı­z­?­

O­r­g­a­n­i­k­ ­D­o­m­a­t­e­s­i­n­ ­S­a­n­d­ı­ğ­ı­n­ı­z­ ­K­a­d­a­r­ ­F­a­y­d­a­l­ı­ ­O­l­m­a­d­ı­ğ­ı­n­ı­ ­H­a­t­t­a­ ­D­o­m­a­t­e­s­ ­S­a­l­ç­a­s­ı­n­ı­n­ ­D­a­h­a­ ­F­a­y­d­a­l­ı­ ­O­l­d­u­ğ­u­n­u­ ­S­ö­y­l­e­s­e­k­ ­Ç­o­k­ ­K­ı­z­a­r­ ­m­ı­s­ı­n­ı­z­?­

Malum, son yıllarda doğalın sağlıklıyla eşit olduğuna dair bir inancımız var ve çoğu besinde de bu doğru. Fakat soframızdan eksik etmediğimiz bazı gıdalar bunun istisnası olabilir. 

Biz değil, bilim insanları ellerine domatesi alıp söylüyor.

Dünya olarak 15. yüzyılda Amerika'nın keşfiyle tanıştık domatesle, öncesinde dünyanın neredeyse yarısı bihaberdi.

Dünya olarak 15. yüzyılda Amerika'nın keşfiyle tanıştık domatesle, öncesinde dünyanın neredeyse yarısı bihaberdi.

16. yüzyılda Avrupa'ya transfer oldu, ardından 17.yüzyıl sonlarında Osmanlı sofralarına giriş yaptı. Çeşitleri arttı, kullanım alanları arttı ve şu an vazgeçmemiz mümkün görünmüyor.

Son dönemde her şeyin organiğinin makbul olduğuna inandığımız gibi domates için de bu inançtan şaşmadık.

Son dönemde her şeyin organiğinin makbul olduğuna inandığımız gibi domates için de bu inançtan şaşmadık.

Aslında organik damgası gördüğümüz her besin üzerine biraz daha düşünmemiz gerekiyor. Örneğin bir ürüne organik diyebilmemizi sağlayan seviye aslında o aradığımız doğallıktan çok uzak. Bazı kimyasalların üretiminde kullanılmadığı her besine organik demek de bazen kolay yol olabiliyor.

Organik ürünlere meyil etmeye bir diğer sebep olan pestisitlerde de sonuçlar karışık.

Organik ürünlere meyil etmeye bir diğer sebep olan pestisitlerde de sonuçlar karışık.

Zararlı organizmaları engellemek ya da kontrol altına almak için kullanılan pestisit organik ürünlerde az da olsa bulunuyor ve oranının az olması tehlikeyi yok etmiyor.

Tabii doğal olan her şeyin organik olduğu da sıkça dillendirilir.

Tabii doğal olan her şeyin organik olduğu da sıkça dillendirilir.

Çoğu doğal ürün 'organik' titrini karşılayamayacak değerlere sahip. 

Neyse, bu örnekler çoğaltılabilir.

Aslında doğal olanın faydasını bir kenara atmak için anlatmadık bunları, sadece modern dünyada üretilen her ürünün bir şekilde bizlere zarar vermek için programlandığına bu kadar çabuk inanmamak gerek çünkü ezberimizde yer aldığı gibi doğal olan her zaman daha iyi olmayabilir.

İstisnalardan birine bakalım, organiğini alabilmek için her zaman daha fazla efor, zaman ve para harcamaya hazır olduğumuz domatese.

İstisnalardan birine bakalım, organiğini alabilmek için her zaman daha fazla efor, zaman ve para harcamaya hazır olduğumuz domatese.

Domatese kırmızı rengini de sahip olduğu neredeyse tüm faydayı da veren Likopen, özellikle bağışıklık sistemini güçlendirmesiyle ve kalp sağlığımızı bir üst seviyeye taşımasıyla bilinir. Doğada en yüksek oranda domateste bulunur ama genel kanının aksine organik domateste tahmin ettiğinizden daha düşük orandadır.

Likopenin bir özelliği onun yoğun olarak bulunduğu besin konusunda bizi ters köşeye yatırıyor.

Likopenin bir özelliği onun yoğun olarak bulunduğu besin konusunda bizi ters köşeye yatırıyor.

Likopen ısıya maruz kaldıkça daha kolay sindirebileceğimiz hale geliyor ve doğal olarak domatesin en taze formu likopen faydasının en az olanı.

Şaşırtıcı ama daha da şaşırtacak bilgi şimdi geliyor.

Vücudumuzun likopeni en rahat absorbe edebildiği form domates salçası!

Vücudumuzun likopeni en rahat absorbe edebildiği form domates salçası!

Taze domatesten neredeyse birkaç kat daha fazla Likopen edinebildiğimiz salçaya dair bu bilgi kolay kabul edilir cinsten değil. Çünkü taze olanın faydalı olduğuna hepimiz daha çabuk inanırız ve domatese faydasını veren maddenin asıl olarak 'salçada' bulunabileceği fikri pek de ilgimizi çekmez.

Yapacak bir şey yok, biz değil bilim söylüyor.

Yapacak bir şey yok, biz değil bilim söylüyor.

Popular Articles

Latest Articles