Yaşadığımız olaylar, hayatımıza giren ve kısa süre içinde çıkan insanlar... Güvensiz olmamızın nedeni insanların bizlerde bıraktıkları izlerden kaynaklanır. Sen ne kadar güvensizsin?
Haydii testeeee!
1. Geniş bir arkadaş grubuna sahip misin?
2. Peki bir karar almadan çok fazla düşünür müsün?
3. Diyelim ki hata yaptın, bu seni çok fazla üzer mi?
4. Kendini çok sık yalnız hisseder misin?
5. Samimi biri olduğunu düşünüyor musun?
6. Bir sıkıntını paylaşmakta zorlanıyor musun?
7. Birini ikna etmek için saatlerce uğraşır mısın?
8. Bir işe başlamak senin için zor mu?
9. İlişkilerin genellikle uzun mu sürer?
10. Son olarak en son ilişkinde sen mi ayrılmak istedin?
Sen güvensiz birisin!
Evet, hem etrafına hem de kendine güvensiz birisin. Senin güvensizliğin, hayatını yaşayış biçimini de derinden etkiliyor. Daha korkak adım atıyor ve daha sakin kalıyorsun. Yani bir karar verirken uzun zaman düşünüyor ve risk almaktan da korkuyorsun. Sen kendine bile yeteri kadar güvenmiyorsun. Kendine bu kadar güvenmezken, çevrene güvenmeni beklemek de çok zor. Sen insanlardan korkuyorsun. Çünkü çok mutlu olduklarında, çok cesaretli olduklarında veya çok üzüldüklerinde ne yapabileceklerini tahmin edemiyorsun. Bu bilinmezlik de aslında seni herkesten uzak tutuyor. Herkesten bir adım geride duruyor ve kendini korumaya alıyorsun. Kimseye tam anlamıyla güvenemiyorsun. Herkesten her şeyi bekliyor ve herkesin zamanı gelince her şeyi yapabileceğine de eminsin. Bu emin olmuşluk duygusu aslında seni daha da güvensiz yapıyor. Sen zarar görmek istemeyen birisin. Ne kendini böyle bir duruma sokar, ne de çevrendeki insanları tehlikeye atarsın. Sen güvensiz birisin. Çünkü hayatın aslında güvenmek ve zayıflık göstermek için yanlış bir yer olduğunu biliyorsun. Zayıf göründüğünde seni ezeceklerini, çok güvendiğinde ise seni sırtından vuracaklarını düşünüyorsun. Bütün güvensizliğin, aslında temelde insanlara ve insani duygulara güvenmemenden kaynaklanıyor.
Sen güvensiz biri değilsin!
Sen güvensiz biri değilsin, tam tersine aslında fazla güven duyan birisin. Sen kimseden zarar göreceğini düşünmüyorsun. Herkese üç adım fazla gidiyorsun. İnsanlardan bir şey beklemiyor, hep sen daha fazlasını yapıyorsun. Bütün bunlar senin aslında samimi biri olduğunu ortaya çıkarıyor. İnsanlardan korkmayan birisin. Onları anlar ve her duygularına da destek olabilirsin. Sen yönetmeyi bilen birisin. Karşında çok mutlu birinin davranışlarını da çok öfkeli birinin davranışlarını da öngörebilir ve bu durumları yönetebilirsin. Sen birine güvenmemek için ortada bir neden olduğuna inanmıyorsun. İnsanların sana sebepsizce zarar vereceklerini ya da bu zararı önceden göremeyeceğini sanmıyorsun. Kendine ve insan ilişkilerine de güvenen birisin. Sana zarar verecek birini önceden anlayabilir ve bu durumu tersine çevirebilirsin. Sen insanları anlamayı ve tanımayı seven birisin. Kimseye önyargı ile yaklaşmaz ve kimseyi başkalarının düşünceleri ile yargılamazsın. Sen güvensiz olmak isteyen ve sürekli pusuda beklemek isteyen biri değilsin. İnsanlara koşulsuz güvenebilmeli ve hayatında arkana bakmadan, sağlam kişilere yaslanarak yürümek isteyen birisin.