8 soruda hayatındaki en büyük eksikliği söylüyoruz! Öğrenmek için;
Haydi teste!
1. Cinsiyetini öğrenelim.
2. Kaç yaşındasın bakalım?
3. İlk olarak, hayallerini gerçekleştirmek uğruna sevgilinle yollarını ayırman gerekiyor. Ne yapardın?
4. Peki kendini yalnız hissettiğin zamanlarda bunlardan hangisini yapmak seni iyi hissettiriyor?
5. Sana 4 farklı seçenek sunuyoruz. Sen bunlardan hangisini tercih ederdin?
6. Immm... Söyle bakalım, üniversite sınavını kaçıncı girişinde kazandın?
7. Görsele şöyle bir baktığında, sence bu kadının gözlerinde hangi duygunun ifadesi yer alıyor?
8. Ve son olarak, hayatında senin doğru yolu bulmana yardımcı olacak, her zaman yanında hissettiğin biri var mı?
Hayatındaki en büyük eksiklik güvenecek bir dostunun olmaması!
Senin hayatındaki en büyük eksiklik gerçekten güvenecek bir arkadaşının olmamasıdır diyebiliriz. Etrafındaki insanlara baktığında hepsinin çıkar ilişkisi içerisinde olduğunu görebiliyorsun. En yakınının bile içten içe senin yanında olmadığını hissediyorsun. İşte tüm bunlardan ötürü kendini insanlara açamıyorsun. Ne derdini paylaşabiliyorsun ne de mutluluğunu paylaşabiliyorsun. Paylaşamadığın için de kendini çoğu zaman yalnız hissediyorsun. Sen de herkes gibi her an güvenebilecek, her zaman yanında olduğunu bildiğin bir dostun olmasını istiyorsun. Tıpkı filmlerdeki gibi hiç bitmeyen dostluklardan. Ama ne yazık ki gerçek hayatta aslında insanlar o kadar da mükemmel olmuyor. Ne zaman birine tam anlamıyla güvensen hep bir şekilde üzülüyorsun. Elbette yakınım dediğin arkadaşlıkların vardır. Fakat bunun daha iyisi de olabilir. Çünkü sen arkadaşlıklara çok değer veren bir insansın. Bundan dolayı hayatındaki en büyük eksik her daim yanında olmasını istediğin bir dost olduğunu düşünüyoruz.
Hayatındaki en büyük eksiklik gerçek bir aşk!
Senin hayatındaki en büyük eksiklik gerçekte sevdiğini ve sevildiğini hissedebileceğin bir aşk! Sen duyguların insanısın ve senin için 'aşk' denilen şey o kadar önemli ki... Karşındaki insana değer vermek, sevdiğini hissettirebilmek senin için paha biçilmez bir şey. Ama sen ne zaman hayatına birini alsan her seferinde hayal kırıklığına uğradığın için sanki son zamanlarda hayatında kimseyi istemiyorsun gibi. Çünkü yeterince kırılmış ve üzülmüşsün artık hayatında sana gerçekten değer veren birini istiyorsun. Hayatındaki en büyük eksiklik bu olmasa bile bu eksikliği hissettiğinin farkındasın. Etrafındaki insanlara sen de şöyle baktığında artık güvenebileceğin bir insan olmadığının farkındasın. Sanki insanlar senin gibi gerçek aşkı yaşamak istemiyor gibi. Bu durum seni içten içe üzüyor. Çünkü sen aşkı gerçekten hissederek yaşamak istiyorsun. İçinde korku olmadan, gerçekten güvenebileceğin, bir şeyleri çekinmeden paylaşabileceğin bir aşk yaşamak istiyorsun. Önceki ilişkilerinde hayal kırıklığına uğradın fakat bunlar senin için büyük bir tecrübe oldu. Bundan sonra karşındaki insana nasıl yaklaşman gerektiğini çok iyi biliyorsun. Çünkü bir daha üzülmek istemiyorsun. Umarız doğru zaman ve doğru kişiyle karşılaşır, daha önce yaşadığın hayal kırıklıklarının üstüne bir çizik atarsın.
Hayatındaki en büyük eksiklik içten bir mutluluk!
Son zamanlarda kendini o kadar mutsuz ve yorgun hissediyorsun ki artık içinden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Etrafındaki insanların yaptıkları, senin içte içe hissettiklerin artık seni gerçekten yıpratmış. Ne yapsan, ne etsen de hiçbir şeyden keyif alamıyorsun gibi. Ne bulunduğun ortam, ne yaptığın iş ne de sevdiklerinin yanında olmak seni hiçbir şekilde mutlu etmiyor. Dışarıdan gülüyor gibi görünüyorsun fakat içten içe kendini mutsuz hissediyorsun. Psikolojik olarak ruh halinde büyük bir mutsuzluk var. Mutsuzlukla beraber içinde büyük bir isteksizlik oluşuyor. Çünkü hiçbir şeyden keyif almıyorsun ve sanki yaptığın her şeyin boşa gittiğini düşünüyorsun. Özellikle son zamanlarda hissettiğin bu yoğun mutsuzluk halinden sen bile bunalmışsın. Yalnız kalmak istiyor, kimseyle muhatap olmak bile istemiyorsun. Kalabalık bir ortamdan bile çok sıkılıyor bir an önce evine dönmek istiyorsun. Kendi başına kalmak, insan kalabalığından uzaklaşmak istiyorsun. Bu yüzden yüzün gerçek anlamda hiçbir şekilde gülmüyor. O yüzden hayatındaki en büyük eksikliğin içten bir gülümseyişin, yani mutluluğun eksik olduğunu söyleyebiliriz.