Hamilelik sürecinin son basamağı aslında birçok kadının korkulu rüyası!
Öncelikle hipnodoğum hakkında bilmemiz gerekenleri bir konuşalım 👇👇
Hipnodoğum terimi ilk olarak 1930 yılında İngiliz doğum uzmanı Grantly Dick-Read tarafından ortaya atıldı. Detayları ise Childbirth Without Fear isimli kitabında 1942 yılında anlatıldı.
Fakat modern hipnodoğum tekniği hipnoterapist Marie Mongan tarafından geliştirildi. Marie Mongan HypnoBirthing: A Celebration of Life isimli kitabında tekniğin detayları hakkında açıklamalarda bulundu. Bu felsefenin temeli her kadının doğayı yansıtan bir şekilde neşe ve rahatlıkla doğum yapmak için doğal annelik güdülerini hatırlama gücüne sahip olduğu inancından çıkar. Bu şekilde bebek bekleyen anne, doğumu pozitif bir şekilde görür ve acılı bir süreç olmak zorunda olmadığına dair bir inanç besler. Bu da korkusuz doğum kültürünü arttırmaya odaklanan bir bakış açısıdır.
Peki süreç nasıldır?
Bu teknik derin rahatlama ve görselleştirme becerilerini öğreten kendi kendine hipnoz olabilme derslerine odaklanır. Amaç ise bebek bekleyen annenin korkularından kurtulması ve aynı zamanda meditasyon, derin nefes ve görselleştirme yoluyla doğumun bir hayat deneyimi olduğuna beynini ikna etmesidir. Kadınlara doğumun farklı özelliklerini düşünmeleri öğretilir. Kasılmalar rahim dalgaları şeklinde, ıkınmalar ise doğum nefesi olarak adlandırılır.
Bu eğitim ayrıca kadınlara olumlu ve rahatlatıcı senaryolar hayal etmelerini öğretir. Mesela 'gümüş eldiven tekniği' ile kadınların ellerinin sızlamasını, hissizleşmesini ve sonrasında rahatlamasını sağlayan gümüş bir eldiven giydiklerini hayal etmeleri söylenir. Sonrasında ise kollarını yukarı hareket ettirdiklerini hayal ederler. Ellerinin vücutlarında gergin olan diğer kısımlara dokunarak bu hissizliği yaymaları da öğretilir.
Korkusuz doğumun faydaları:
Hipnodoğum Enstitüsü'nün 2005-2010 yılları arasındaki verilere göre bu tekniği kullanan kadınlar daha az acı hissettiler, doğumları daha kısa sürede bitti ve hastane sürecini daha kısa sürede atlattılar.
Bu verilere Amerika'nın istatistikleri de eklendi. Hipnodoğumu tercih eden annelerin yalnızca %20'sinin epidural ağrı kesici kullandığı, %10'dan azının kas içi ve damar içi ağrı kesiciler aldığını; bu doğumu tercih etmeyen kadınların %76'sının epidural ve %22'sinin diğer ağrı kesici yöntemleri kullandığı belirtildi. Ayrıca bu tekniği kullanan kadınların yalnızca %17'si sezaryen ile doğum yaparken, bu tekniği kullanmayan kadınlardan sezaryen ile doğum yapanların oranı %32.
Elbette bu sonuçların başarısı hamileliğin ilk ve ikinci çeyreğinde annelerin eğitimine bağlı.
Hipnozun etkileri:
American Journal of Clinical Hypnosis tarafından yayımlanan çalışmaya göre hipnoz kadınlara doğum ve doğum sonrasına yardımcı oluyor. Bu veriler de deneysel ve kontrol grupları inceledikten sonra bulundu. Hipnodoğum grubunun ilaç kullanımı, kontrol grubu katılımcılarının kullanımına oranla daha az.
Bazı ünlüler de bu teknikle doğum yaptılar.
Kate Middleton, Jessica Alba, Angelina Jolie, Tiffani Thiessen ve Busy Philipps bu yöntemle doğum yapan ünlüler arasında.
Elbette doğum yaparken sağlık koşullarınızı göz önünde bulundurarak kendiniz için en doğru doğum yolunu seçmeniz oldukça önemli. Hipnodoğum, doğum konusunda yardımcı olur ve sağlık sorunu olmayan annelere önerilir.
Siz bu doğum tekniği hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda paylaşmayı unutmayın!