“Ya ne olacak sanki altı üstü bir telefon... Çakılır mı ki? Çakılıyormuş bir de! Yok canım. Neyse kapatayım.”
Uçakta koltuğunuza kurulduğunuzda bu düşünce akışıyla en az br defa muhatap olmuşsunuzdur.
Kabin görevlileri koltukları tek tek gezip halen telefonuyla meşgul olanları uyarır ve telefonlarını kapatmalarını sağlar.
Böylece güvenli bir uçuşun şartlarından biri yerine getirilmiştir.
Peki nedir bu işin özü? Ispanak yaprağı üzerinde kalp hücresi çalışmaları yapılan bir dönemde bu antika mevzu neden halen önemini korumaktadır?
Öncelikle rahatlayın. Telefonunuzun uçağın herhangi bir mekanizmasını bozacak gücü yok.
Günümüzde uçuş kontrol sistemleri eskisine oranla çok daha sofistike ve güvenli.
Yani açık unuttuğunuz telefonunuza gelen bir SMS’in uçağın motorlarını devre dışı bırakması gibi bir ihtimal söz konusu değil.
Yine de bu demek değil ki telefonunuzu gizlice çalıştırın ve kullanın. Bu kuralın halen geçerli olmasının sebebi, uçağın iletişim sistemlerinde yatıyor.
Çünkü çoğu uçağın iletişim sistemleri halen analog VHF frekanslarını kullanıyor.
Kabinde çalışan yüzlerce telefonunun varlığı bu frekansları kolaylıkla rahatsız edebilir.
Ve inanın, pilotların (ve tabii ki de sizin) isteyeceği son şey olası kritik bir durumda gerçekleştirilen iletişime zeval gelmesidir.
Yani uslu durun, ve hemen o telefonu yere bırakın.