M­e­t­r­o­b­ü­s­t­e­ ­­C­i­n­s­e­l­ ­S­a­l­d­ı­r­ı­­ ­D­a­v­a­s­ı­n­d­a­ ­G­e­r­e­k­ç­e­l­i­ ­K­a­r­a­r­ ­H­a­z­ı­r­l­a­n­d­ı­

M­e­t­r­o­b­ü­s­t­e­ ­­C­i­n­s­e­l­ ­S­a­l­d­ı­r­ı­­ ­D­a­v­a­s­ı­n­d­a­ ­G­e­r­e­k­ç­e­l­i­ ­K­a­r­a­r­ ­H­a­z­ı­r­l­a­n­d­ı­

Metrobüste "Cinsel Saldırı" Davasında Gerekçeli Karar Hazırlandı

İSTANBUL (AA) - Metrobüste, bir kadına 'cinsel saldırı' suçundan 6 yıl hapis cezasına çarptırılan sanık Fatih Ö. ile ilgili mahkeme gerekçeli kararında, 'Sanık aşamalarda suçlamayı herhangi bir şekilde kabul etmemiş ise de müştekinin namus ve iffeti ile ilgili bir konuda yalan beyanda bulunması hayatın olağan akışına uygun değildir.' değerlendirmesinde bulundu.

Küçükçekmece 20. Asliye Ceza Mahkemesince davayla ilgili gerekçeli karar hazırlandı.

Kararda, olay günü olan 23 Nisan 2020'de Cevizlibağ'dan Avcılar yönüne giden metrobüste, sanık Fatih Ö'nün ayakta bulunduğu sırada, hemen önünde oturmakta olan müşteki N.C'nin vücuduna cinsel organını bir süre değdirmek suretiyle 'cinsel saldırı' suçunu işlediği değerlendirilmesinde bulunuldu.

Müşteki beyanlarından sanığın eylemlerinin tam olarak tespit edilemese de birkaç dakika sürmüş olduğu belirtilen gerekçeli kararda, müştekinin ilk beyanlarında, sanığın kendisine olan temasını herhangi bir cisim veya vücudunun bir yeriyle dokunması olarak algıladığı, sanığı uyarmasının ardından araya çantasını koymaya çalıştığı ve bu temasların yaklaşık 10 metrobüs durağı mesafesi boyunca devam ettiği anlatıldı.

Kararda, metrobüs şoförünün tanık olarak dinlenilmesi sonucunda da bahsi geçen mesafenin süre olarak ne kadar zamanda kat edildiğinin tespit edildiği, eylemin sürmüş olduğu süre dikkate alınarak, suçun sarkıntılık boyutunu aştığı ve iddianamedeki 'sarkıntılık' niteliğinin dışına çıkılarak hüküm kurulması yoluna gidildiği kaydedildi.

  • 'Müştekinin yalan söylemesini gerektirecek bir durum yok'

Cinsel saldırının sarkıntılık düzeyinin aşılması ile sarkıntılık düzeyinde kalması hususlarında sadece eylemlerin niteliğine bakılmaksızın süresinin de önem arz ettiği vurgulanan kararda, şu değerlendirmelere yer verildi:

'Sanık aşamalarda suçlamayı herhangi bir şekilde kabul etmemiş ise de, müştekinin namus ve iffeti ile ilgili bir konuda yalan beyanda bulunması hayatın olağan akışına uygun değildir. Sanık ile müşteki arasında herhangi bir husumetin bulunmaması nedenleriyle müştekinin yalan söylemesini gerektirecek bir durum yoktur. Cinsel saldırı suçlarında korunan hukuki yarar kişinin cinsel dokunulmazlığıdır. Bu suçlar açısından mağdurun kendi iffet ve onurunu zedeleyecek şekilde beyanda bulunması beklenemeyeceğinden 'şüpheden sanık yararlanır' şeklindeki evrensel ilkenin bu suçlar açısından mutlak bir şekilde uygulanmaması gerekecektir.’’

Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi’nin raporunda, sanığın giymiş olduğu iç çamaşırı ile olay günü giydiği pantolon üzerinden alınan leke örneklerinde sperm hücresinin görüldüğü ifade edilen kararda, rapor sonucunda, görüntü kayıtlarında ıslaklık olarak görülen kısımlar hakkında sanık ile avukatlarının alta kaçırma, yani idrar olarak yaptıkları savunmalarını ortadan kaldırdığı kaydedildi.

Sanık Fatih Ö'nün olay günü giymiş olduğu iç çamaşırı ile pantolondan alınan leke örneklerinde sperm hücreleri tespit edildiğinden boşalma olduğunu reddetmenin tıbben mümkün olmadığı kararda ayrıca belirtildi.

Kararda, 'Türk Ceza Kanunu'nda 'cinsel saldırı' suçunun 'insanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmesi halinde verilen cezalar yarı oranında artırılır' şeklinde gösterilmiştir. Ancak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi bir kararında, 'suçun yetiştirme yurdu, ceza infaz kurumu, öğrenci yurdu, okul pansiyonu ve hastane gibi insanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmesi halinde sanığın cezasında artırım yapılabileceği' hususunun toplu taşıma araçlarının bahsi geçen nitelikli hal kapsamında kalmadığından sanığın cezasında artırım yapılmadığı' değerlendirilmesinde bulunuldu.

Ayrıca sanığın üzerine atılı hakaret suçunu işlediği yönünde bir delilin bulunmadığının anlatılan kararda, 'hakaret' suçunu müşteki beyanı dışında destekleyecek herhangi bir tanık beyanının bulunmaması dikkate alınarak, bu suç açısından iddiaların sabit olmadığı kanaatine varıldı.

  • Davanın geçmişi

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 23 Nisan 2020'de Cevizlibağ'dan Avcılar yönüne giden metrobüste, sanık Fatih Ö'nün müşteki N.C'ye yönelik 'hakaret' ve 'sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel saldırı' suçlarını işlediği gerekçesiyle 3 yıl 3 aydan 9 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.

Mahkeme, eylemin 'sarkıntılık boyutunu aşan cinsel saldırı' suçu kapsamında olduğunu belirterek, sanık Fatih Ö'yü 'cinsel saldırı' suçundan 6 yıl hapisle cezalandırmıştı.

Sanığın, bu suçtan pişman olduğuna dair bir tavrının bulunmadığını ifade eden mahkeme, bu nedenle tavır ve davranışları olumlu değerlendirilmeyen sanığın cezasında indirim uygulamamıştı.

Mahkeme, sanık Fatih Ö'nün 'hakaret' suçundan ise beraatine hükmetmişti.

Kaynak: aa:text:20210205:23679780

Popular Articles

Latest Articles