Oyun parkında herkes oynarken bankta oturup sadece düşünen biraz mahzun olan bir çocuğun yanına oturdum. Mutsuz gibiydi, ben de bir soru sordum.
“Kendi başına düşünmenin en eğlenceli oyunlardan biri olduğunu biliyorsun sanırım, ben de yanında düşünebilir miyim?”
İnsanların soru sormalarını hiç sevmediğini söyledi.
Teşekkür ettim ve geri çekildim.
Sonra bana ona sormalarını hiç sevmediği soruyu da söyledi:
Baban ne iş yapıyor?
Bu soruyu hiç sevmiyordu… Hatta sorulmasından korkarcasına kimseyle konuşmuyormuş gibiydi.
Cevaba hiç girmeyeceğim.
Muhabbet açıldı sonraları.
Çocuğa sorduğum soru sebepsiz değildi, kendi başına takdir ediciydi, varlığını kabul eden ve hislerini açıklamaya davet eden bir soruydu.
Bunu sadece çocuklar yaşamıyor. Yetişkinler de çocukluktaki bu alışkanlıklarını devam ettiriyorlar.
Eğer insanlarla konuşmaktan hoşlanmıyorsanız bunun en önemli sebeplerinden biri yetiştiğiniz ortamda duygularınıza çok önem verilmemesi ya da küçümsenmiş hissetmenizdir. Bu nedenle kendinizi saklamak zorunda hissedebilirsiniz. Yani babasının ne yaptığını kimseye açıklamayan o çocuk hala içinizde bir yerlerde olabilir.
Hepimiz yakınlığa ihtiyaç duyuyoruz.
İlişkilerdeki yakınlığı derinlik olarak da tanımlayabiliriz.
Gerçekte hepimiz ilişki kurarken derinliğe ihtiyaç duyarız. Konuşma derinleştiğinde aynı konuşma dünyanın en iyi konuşması haline gelebilir. İnanın bana bir kere derinliği deneyince, ondan vazgeçemeyeceksiniz.
Sadece deneyin.
Size küçük bir strateji aktaracağım ancak önce dikey konuşma ve yatay konuşmayı tanımlamak isterim.
Yatay konuşma bilgi toplamak içindir.
Nerelisin, ne kadar maaş alıyorsun, mesleğin ne, nerede yaşıyorsun gibi veri toplamaya yöneliktir.
Dikey konuşma ise karşınızdaki kişinin iç dünyasına yöneliktir.
Onların hisleri, arzuları ve dünya görüşlerine ilişkin sorulardır.
Konuşulanlara özel bir şekilde yapılanır.
Size bazı dikey konuşma için soru örnekleri vereyim ama aynı soruları değil duruma uygun yeni sorular oluşturmayı unutmayın.
Bunun en çok neyinden hoşlanıyorsun?
Burada olmak nasıl bir his?
Bunu nasıl dengeleyebiliyorsun?
Dikey konuşmalar ortamdaki kısır konuşmaların ötesine geçer ve diyaloğun derinleşmesini sağlar, her sorduğunuz soru da yeni bir durum gelir ve yine karşınızdakine özel sorular sorarsanız sosyal anksiyeteniz de azalacaktır.
Herkes derinleşmek istemeyebilir ama bunu anlamanız da zor olmayacaktır.
Unutmayın insanı mutlu eden en önemli şey ilişkileridir.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Linkedln