100’den fazla kişiyi öldürdüğünü ve kurbanlarının bazılarına ölmeden; bazılarınaysa öldükten sonra cinsel istismarda bulunduğunu itiraf eden Serhiy Tkach, kendisinden 40 yaş küçük Elena Bulkina ile evlenmişti. Detaylar içeriğimizde...👇
Bundan tamı tamına 17 yıl önce takvimler 30 Ağustos 2005 tarihini gösterdiği gün tüm zamanları en acımasız ve en kötü seri katillerinden biri yakalanmıştı…
Sovyetler Birliği ve Ukrayna’da 25 yıl boyunca 37 kadını öldürmekten hüküm giyen Serhiy Tkach adını belki daha önce duymuşsunuzdur.
Kendisi tutuklandıktan sonra 100’den fazla kişiyi öldürdüğünü ve kurbanlarının bazılarına ölmeden; bazılarınaysa öldükten sonra cinsel istismarda bulunduğunu itiraf etmişti.
Kanıtları tahrif ettiği için 1979'da Sovyetlerden kovulan Tkach, 1982 yılında Ukrayna'ya taşınıp burada Dnipropetrovsk Oblastında polis müfettişi olarak tekrar çalışmaya başlamıştı.
1984 yılında yaşadığı yerdeki 8-9 yaşındaki küçük kız çocuklarının kaybolmaya başlaması üzerine hakkında soruşturma başlatılan Tkach, kurbanlarına tecavüz ediyor ve onları bunu yapmadan önce boğarak öldürüyordu.
2005 yılında kurbanlarının cenazesinden birine hiç utanmadan katılan Tkach kendini ele vermiş oldu.
Önce ölüm cezasına çaptırılmak istediğini söyledi. Ancak Ukrayna’da ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Netflix’te ‘Inside The World's Toughest Prisons’ adlı belgeselde de yer alan Tkach, hapishanedeyken kendisinden 40 yaş küçük bir kadınla birlikteydi.
2015 yılında dünyaevine giren ikili, bu süreçte ara ara da olsa görüşüyor ve birbirlerine mektup gönderiyorlardı.
O dönemler 23 yaşında olan eşi Elena Bulkina ile evlenen 63 yaşındaki Tkach, genç kadını hapishane ziyareti sırasında hamile bıraktığını söylüyor.
Güvenliğinden asla kokmadığını ve kocasının yaptıklarından endişe duymadığını dile getiren Elena, ‘kendimi suçlu hissetmiyorum’ diyor.
“Kendimi suçlu hissetmiyorum çünkü bu suçları ben işlemedim. Elbette ki bunun kimsenin başına gelmesini istemezdim ve ailemden birinin başına böyle bir şey gelse onu cezalandırırım. Ama yine de ben hiçbir şey yapmadım.”
Ne diyelim… Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Haydi yorumlara!