K­a­f­a­s­ı­n­ı­ ­K­o­p­a­r­d­ı­ğ­ı­ ­Y­ı­l­a­n­ ­T­a­r­a­f­ı­n­d­a­n­ ­2­0­ ­D­a­k­i­k­a­ ­S­o­n­r­a­ ­S­o­k­u­l­a­r­a­k­ ­Ö­l­d­ü­r­ü­l­e­n­ ­Ç­i­n­l­i­ ­A­d­a­m­

K­a­f­a­s­ı­n­ı­ ­K­o­p­a­r­d­ı­ğ­ı­ ­Y­ı­l­a­n­ ­T­a­r­a­f­ı­n­d­a­n­ ­2­0­ ­D­a­k­i­k­a­ ­S­o­n­r­a­ ­S­o­k­u­l­a­r­a­k­ ­Ö­l­d­ü­r­ü­l­e­n­ ­Ç­i­n­l­i­ ­A­d­a­m­

Fransız İhtilali’nden sadece birkaç yıl sonrasına gidelim…

Doğada sadece ateş, hava, su ve toprak olmak üzere dört element olduğuna inanılıyor, sürekli bu konu üzerine yazılar yazılıyordu.

O dönemde yaşayan Antoine Lavoisier ise bu kabullenişin yanlış olduğunu iddia ediyor, karşıt yazılar yazıyor, konuşmalar yapıyordu.

O dönemde yaşayan Antoine Lavoisier ise bu kabullenişin yanlış olduğunu iddia ediyor, karşıt yazılar yazıyor, konuşmalar yapıyordu.

Bu karşı çıkışlar, Fransa’da o dönem dört element teoreminin en şiddetli savunucularından olan makam sahibi bir yargıcı kızdırıyordu.

Bu çıkışları nedeniyle bir gün bir bahane uydurarak Lavoisier’i önce tutuklatır, sonra da giyotinle idama mahkum eder.

Giyotin, o dönemin en çok kullanılan, klasikleşmiş bir idam yöntemi.

Lavoisier ise ölümünü kabullenmiş olmasına rağmen, ölürken dahi insanlığa bir katkı sağlamak amacındaydı.

Lavoisier ise ölümünü kabullenmiş olmasına rağmen, ölürken dahi insanlığa bir katkı sağlamak amacındaydı.

Matematikçi olan bir arkadaşını çağırır ve şöyle der:

“Kellem kesilip de giyotinden sepete düştüğü vakit gözlerime bakın. Eğer gözümü iki kez kırpabiliyorsam, bilin ki, insan kafası kesildikten sonra, beyin, bir süre daha düşünmeye devam etmektedir.”

Giyotin kurbanlarının başını gövdesinden yaklaşık 000,5 saniyede ayırıyordu.

Bu da onlar için acısız ve ani bir ölüm anlamına geliyordu. Geliştiricisi olan Joseph-Ignace Guillotin'in de amacı zaten buydu.

Lavoisier idam edilirken orada olan arkadaşı, kendisine denildiği gibi başı koparıldıktan sonra sepetin içinde kanlı bir biçimde duran kafaya bakar.

Lavoisier idam edilirken orada olan arkadaşı, kendisine denildiği gibi başı koparıldıktan sonra sepetin içinde kanlı bir biçimde duran kafaya bakar.

Rivayete göre Lavoisier, gözlerini kırpmıştır. Yani kafası koparılmasına rağmen, beyin işlevlerini sürdürmeye devam etmiştir.

Bu hikayeden yaklaşık 225 yıl sonraya gidelim şimdi.

Bu hikayeden yaklaşık 225 yıl sonraya gidelim şimdi.

Guangdong Eyaleti’nden Şef Peng Fan, kendi geleneklerine göre şifalı olduğuna inandığı doğranmış yılan çorbası hazırlamak ister.

Bunun için de Çin’de bolca bulunan tüküren kobranın kafasını koparır.

Bunun için de Çin’de bolca bulunan tüküren kobranın kafasını koparır.

Yılanın bedenini parçalara ayırmak için uğraştığı esnada ise bir kenara koyduğu ve işlevsiz hale geldiğini düşündüğü kobranın kafası tarafından sokulur.

Hem de yaklaşık olarak 20 dakika sonra.

Anlaşılan giyotinle kafası koparılan Lavoisier’in hikayesini bilmeyen Şef Peng Fan, hastaneye kaldırılmak istense de yolda ölür.

Anlaşılan giyotinle kafası koparılan Lavoisier’in hikayesini bilmeyen Şef Peng Fan, hastaneye kaldırılmak istense de yolda ölür.

Peki, bu durum nasıl olur? Yılanın kafası koparılmasına rağmen, 20 dakika sonra bir insanı nasıl zehirleyebilir?

Aslında buradaki asıl hata, yine bir yanlış kabullenişten öte değil.

Aslında buradaki asıl hata, yine bir yanlış kabullenişten öte değil.
s1105.photobucket.com

Bir insanın öldükten sonra bilincinin en fazla 5 ila 10 dk. arasında açık kaldığını duymuşsunuzdur, fakat giyotinle kafası ayrılan bir insanın bilinci o kadar açık kalamaz çünkü, beyne kan ve oksijen taşınımı olmaz ve bu da direkt olarak önce bilinç kaybına daha sonra da fiziksel ölüme neden açar.

Fakat, yılan gibi sürüngenlerin işlevlerini sürdürmek için bizler kadar kan ya da oksijen ihtiyacı olmaz.

Fakat, yılan gibi sürüngenlerin işlevlerini sürdürmek için bizler kadar kan ya da oksijen ihtiyacı olmaz.

Yani yılanın beynine kan ve oksijen taşınmasa dahi, uzunca bir süre daha canlı ve ısırmaya yetecek kadar işlevsel olabilir.

Buradaki bir başka ince detay ise, yılanın kafasının hangi bölgeden itibaren koparıldığıdır.

Buradaki bir başka ince detay ise, yılanın kafasının hangi bölgeden itibaren koparıldığıdır.

Yani eğer bir yılanın kafası, zehir bezlerinin, ısırmada ve zehri salgılamada işlev alan kaslarının olmadığı bir bölgeden sonra kesilmişse, yılan tahmin edilen çok daha uzun süre ‘tehlikeli’ olabilir.

Burada da bir yılanın, kafası koparılmasına rağmen kendi kendini ısırmasını ve zehrini salgılamasını izleyebilirsiniz:

Popular Articles

Latest Articles