K­O­N­D­A­ ­G­e­n­e­l­ ­M­ü­d­ü­r­ü­:­ ­­B­i­r­ ­Y­ı­l­d­a­ ­P­e­ş­ ­P­e­ş­e­ ­İ­k­i­ ­S­e­ç­i­m­ ­O­l­a­b­i­l­i­r­­

K­O­N­D­A­ ­G­e­n­e­l­ ­M­ü­d­ü­r­ü­:­ ­­B­i­r­ ­Y­ı­l­d­a­ ­P­e­ş­ ­P­e­ş­e­ ­İ­k­i­ ­S­e­ç­i­m­ ­O­l­a­b­i­l­i­r­­

KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, seçim için öngördüğü zaman diliminin hâlâ 2022 sonbaharı olduğunu söyledi. Ayrıca Ağırdır, muhalefetin durumuna bakarak, Türkiye için bir değil, belki de iki seçimin ufukta olduğunu, ancak ikinci seçimden sonra yeni bir inşa sürecinin başlama ihtimalini göz önünde bulundurduğunu aktardı.

KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, T24'ün Sayıların Dili programında muhalefetin sınır ötesine asker gönderme tezkeresi sürecindeki tutumunu değerlendirdi. Muhalif blokun ittifakını 'buzlu yolda arabayı önce kaymadan yolda tutabilmek' metaforuyla açıklayan Ağırdır, 'Muhalefetin bu tercihlerine bakarak şöyle bir öngörüye doğru geliyorum. Artık önümüzdeki dönemde sekerek seçim olacak. İki seçimden bahsediyoruz belki de. Birinci seçim bu gidişatın durdurulduğu aşama. Asıl  inşayı ise ikinci seçimden sonra konuşacağız. İlk seçim durup bir soluklanma olacak. Kurumsal onarımlar belki ikinci seçimden sonra olacak. Tarihi bir seçim olacak söylemleri de var ya, belki peş peşe iki seçim olacak. Ben hâlâ 2022 sonbaharını öngörüyorum. Asıl ondan sonraki seçimi konuşuyor olacağız belki de. Muhalefete bakınca sanki kaçınılmaz olan böyle bir şey gibi geliyor bana' diye konuştu.

'TÜİK'in sayılarının güvenilir olmadığı çok açık'

Gerçekleri manipüle edilmiş sayılarla yönetmeye çalışmanın 'dehşet bir yanılgı' olduğunu savunan Ağırdır, şöyle konuştu:

Gerçekleri manipüle edilmiş sayılarla yönetmeye çalışmanın 'dehşet bir yanılgı' olduğunu savunan Ağırdır, şöyle konuştu:

'Ülkenin insanları da, yatırımcıları da, şirketleri de devletin birtakım hesaplamalarına göre pozisyon alıyor. Doğal olan da bu zaten. Gelir dağılımı giderek bozuluyor ve daha kötüsü kalıcılaşıyor. Aynı zamanda insanların beklentilerini biçimliyor. Beklentiler olumsuza döndükçe insanların tercihleri o olumsuz beklentiye göre şekillenmeye başlıyor. Bu gerçeği sanal uyduruk sayılarla yönetmeye çalışmak, 85 milyonun algısını yönettiğini sanmak dehşet bir yanılgı. Sokağa çıktığımızda her birimiz görüyoruz durumu. Toplumun da gerçeklikle ilişkisi bozulmaya başlıyor. Hiçbir kurum ya da birey geleceğe güvenle bakmadığı zaman, geleceği inşa etmek mümkün olmuyor ki. Sadece gençler değil, ülke insanının yarısının artık ülkenin geleceğine dair bir umudu yok.'

Popular Articles

Latest Articles