Lionel Messi ilk resmi maçına 16/10/2004 tarihinde Espanyol karşısında henüz 17 yaşındayken çıktı. İlk golünü ise aynı sezon içinde Albacete karşısında bularak Katalan ekibinin en genç golcüsü unvanını aldı. Sezon sonunda Barça mutlu sona ulaşırken, Messi ise çıktığı 7 maçta bulduğu tek golle takımına katkı yaptı.
2005'te 20 Yaş Altı Dünya Kupası'nda Altın Ayakkabı ve En Değerli Futbolcu ödüllerini alan Messi, yeni sezonda Ronaldinho'nun önderliğinde başarıdan başarıya koştu. Avrupa'nın en iyi genç oyuncusu ödülünü de kapan Messi, 17 maçta 6 gol kaydederken, hem ligde hem Avrupa'da çifte kupa sahibi oldu.
Messi yavaş yavaş tüm Avrupa'nın dikkatini çekmeye başladı. Ligde 26 maçta 14 gol kaydederken, bu gollerin 11'ini son 13 maçında atmayı başardı. El Classico'da yaptığı hat-trick ile büyük sansasyon yaratan genç yıldız, sezonu 36 maçta 17 gol ile tamamladı.
Sol bacağındaki sakatlığı nedeniyle 1,5 ay sahalardan uzak kaldı. Bu süre zarfında Barça, Şampiyonlar Ligi'nden elenirken, sezonu ise kupasız kapadı. Sezon boyunca 40 maça çıkabildi ve sadece 16 gol kaydetti.
2008'de yaşanan hayal kırıklığının ardından Messi'nin geri dönüşü mükemmel oldu. Tarihi 2-6'lık Real Madrid zaferinde 2 gol atarken, Roma'daki Şampiyonlar Ligi finalinde Manchester filelerine gönderdiği kafa golü kulübüne çifte zafer yaşattı. Ve sezon sonunda ilk Ballon d'Or ödülüne kavuştu.
Henüz 22 yaşındayken, Barça tarihinde 100 gole ulaşan en genç isim oldu. Ligde attığı 34 golle takımını şampiyonluğa taşırken, Şampiyonlar Ligi'nde ise Jose Mourinho'nun Inter'ine elendiler. Ancak bu sezon da Ballon d'Or ödülü yine Arjantinli'ye gitti.
131 golle kulüp tarihinin en skorer 3. oyuncusu oldu. 10 maç üst üste rakip fileleri havalandırarak dikkatleri üzerine çekti. Şampiyonlar Ligi finalinde Manchester'ı devirirlerken, maç bitiminde en değerli oyuncu ödülünün de sahibi oldu. 55 maçta 53 gol kaydederek ulaşılması güç bir istatistik elde etti.
Dünyada tam bir Messi fırtınası yaşandı. Tüm kupaları silip süpüren genç yıldız, 3. defa Ballon d'Or ödülünü kazandı. Şampiyonlar Ligi'nde Leverkusen'e karşı 5 gol kaydederek tarihe geçen Messi, sezonu ise 60 maçta 73 golle kapadı.
Artık Messi'nin adı Pele ve Gerd Müller gibi efsanelerle anılmaya başlandı. Zira 2012 senesinde toplam 91 gol atarak kırılması güç bir rekorun sahibi oldu. 4. defa Ballon d'Or'u kazanan Arjantinli, ilk defa kaptanlık pazu bandını koluna geçirdi.
Sezona İspanya Süper Kupası ile başladı ancak devamı pek hoş olmadı. Kış aylarında üst üste gelen sakatlıklar, Messi'yi yeşil sahalardan bir hayli uzak bıraktı. Formunu tam olarak yakalayamadı ancak Telmo Zarra ve Paulino Alcantara'nın gol rekorlarını kırmayı başardı. El Clasico'ları boş geçmeyerek Di Stefano'yu egale ederek Barça-Real rekabetinin en golcü ismi oldu.
Yaz aylarında Brezilya'da düzenlenen Dünya Kupası'nda Arjantin ile 2.'lik kazanan Messi, bu seneye de etkiliyici bir başlangıç yaptı. İlk 8 maçta 7 gol kaydederken, Luis Enrique yönetimindeki yeni oyun kurucu rolü sayesinde de tam 8 asist yaptı.