Pareto ilkesi, sonuçların %80'inin, nedenlerin %20'sinden kaynaklandığını ileri sürer. Bu ilke oranı her zaman %80'e %20 değildir, %65'e %35, %70' %30 şeklinde değişkenlik gösterebilir. Bu kural aslında yaşamdaki dengesizliği, orantısızlığı ve eşitsizliği ortaya koymaktadır. Bu ilkenin amaçlarından biri ise işlerin yapılacağı zamanı verimli kılmak ve bu süreyi en aza indirmektir. Peki bu kural nasıl uygulanır?
İtalyan matematikçi ve ekonomist Vilfred Pareto, 19. yüzyılda bir şey fark etti.
Pareto, İngiltere'nin servet dağılımını incelemiş ve bu inceleme sonucunda servetin %80'inin, halkın %20'sine ait olduğunu gördü. Sonra kendi ülkesi olan İtalya ve diğer bazı incelediği ülkelerde de buna benzer durumlar olduğunu tespit etti.
Bu tespitlerden sonra baktığı her veride buna benzer sonuçlara ulaştı.
Pareto buradan yola çıkarak bu olasılık kuramının rastgele ya da şans eseri ortaya çıkmadığını anlayarak çok önemli bir keşif yaptığının farkına vardı. Bu tespitlerine rağmen bu durumun nedenlerini o dönemde tam olarak açıklayamamıştı.
Pareto'nun bu kuramı bir süre üstü örtülü olarak kaldı. Ta ki George K. Zipf ve Joseph Moses Juran bu ilkeyi tekrar canlandırana kadar.
Bu iki iktisatçı bu kuramı tekrar ele aldıklarında ses getirmeyi başarmışlar. Kuramın ilk tespitcisi Vilfredo Pareto’ya ithafen literatüre onun ismiyle geçmiştir.
Pareto ilkesi, ekonomi ile ilgili olarak ortaya atılsa da yaşamınızın büyük bir bölümüyle de uyum sağladığı görülmüştür.
Peki bu tespit neden bu kadar önemli?
Pareto ilkesi hayatın bir çok alanında uyarlanabilen bir kuramdır. %80'e %20 kuralını bilir ve hayatınızda uygulamaya geçirirseniz, size az miktarda çabayla bir çok işi halletme imkanını sunabilir.
Yani en önemli amaçlarından biri zamanınızı verimli kullanmanıza yardımcı oluyor.
Pareto ilkesi, hayatın herhangi bir alanı fark etmeksizin bir ibreyi %20 hareket ettirebilmek için zamanımızın %80'ini harcadığımızı söylüyor.
Bunların yanı sıra Parote Kuramı,
Problemlerin altında yatan nedenleri tespit etmek ve bu sebepleri listelemek için de işlevseldir. Kuram, problemlerin oranlarını ve önemini görmeye çalışır. Ayrıca takım çalışmasına yön vermek için de kullanılan bir kuramdır.
Riskleri ve sorunları kontrol altına alabilirsiniz.
En çok sorun çıkaran noktalara öncelikle odaklanın muhtemelen bu sorunları çözdüğünüzde problemlerin %80 ‘ininden kurtulmuş olursunuz.
Microsoft ise bu kuramı kendi rapor hatalarında işe yarayıp yaramadığını denemiş.
Microsoft en fazla raporlanan hataların %20'sini çözerek, çökmelerin %80’inin engellenmesinin mümkün olduğunu belirtmiş.
Eğer bir işletme sahibiyseniz;
Pareto ilkesi sayesinde gelirinizin %80'ini müşterilerinizin %20'sinin oluşturduğunu bilebilirsiniz. Bu sayede gelirinizi oluşturan %20'lik müşterilere odaklanıp onları memnun etmek için hizmet ve ürünlerinizi geliştirerek gelirinizi arttırabilirsiniz.
Öğrenciyseniz de bu kuramı ders çalışırken uygulayabilirsiniz.
Diyelim ki sınava çalışmanız gerekiyor. Bu kurama göre sınava çalışmanız gereken konuların %20'sine odaklanarak, sınavda çıkacak konuların %80'lik kısmını halletmiş olursunuz.
Ayrıca bu kuramı yukarıdaki örnekler dışında hayatımızın bir çok yerinde de görebiliriz.
Örneğin;
Zamanımızın %80'inde, gardırobumuzdaki kıyafetlerin sadece %20'sini giyeriz.
Veya vaktimizin %80'i, tanıdıklarımızın yalnızca %20'siyle geçer.
Türkiye’deki yayınların %80’i, üniversitelerin % 20’si tarafından yapılıyor.
Nobel ödüllerinin % 86’sını, ülkelerin %20’si kazanıyor.
Bir işi bitirmek için ne kadar süreniz varsa, o işi bitirmek o kadar zamanınızı alır.
Pareto ilkesi; yaşamdaki dengesizliği anlamımıza yardımcı olur. Bunun yanı sıra aslında günlük yaşantımızda ve hayatımızda birçok etkinin sadece %20'lik diliminin gerçekten önemli olduğunu ve kişisel zamanlarımız için bu %20'lik kısmına ağırlık vermenin gerekliliğine vurgu yapıyor.
Zamanınızı yaratıcı ve katma değeri yüksek işler için harcayın...
Kendinize yeni hedefler koyarken, sizin için başarının ne olduğuna karar verip kritik aktivitelerinize öncelik verin, önemsiz hedeflerinizle vakit kaybetmeyin.