Almanya'da 22 Eylül'de yapılan genel seçimlerin ardından CDU/CSU ile SPD arasında başlayan koalisyon müzakereleri kapsamında bir araya gelen CDU Genel Başkanı Angela Merkel, SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel ve CSU Genel Başkanı Hors Seehofer ve partilerin temsilcileri son müzakereleri yapıyor.
Son tur görüşmelerinde, koalisyon sözleşmesine nihai şeklin verilmesi öngörülüyor. Basına sızan 171 sayfalık koalisyon sözleşmesi taslağının 154. sayfasında, Türkiye'nin son yıllardaki ekonomik gelişimi ve yaptığı reformlar övüldü.
Türkiye'nin Avrupa için stratejik ve ekonomik olarak çok önemli olduğu belirtilen taslakta, iki ülke vatandaşları arasındaki ilişikilerin artmasından yana olunması gerektiği kaydedildi. Taslakta, Almanya olarak AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin derinleştirilmesinin arzulandığı, dış politika ve güvenlik politkalarındaki sorularla ilgili de yakın stratejik işbirliği yapılacağı ifade edildi.
Türkiye'nin gösterdiği ekonomik gelişme övülerek, müzakere sürecinin yeni açılan fasıllarla da devam ettiğine işaret edilen taslakta, ayrıca müzakerelerde demokrasi, din ve düşünce özgürlüğü ile hukuk devleti konularının önemli unsurlar olduğu vurgulandı.
"2005 yılında başlayan müzakere sürecinin ucu açık olduğu ve müzakere sürecinin otomatik olarak üyelikle sonuçlanmasının söz konusu olmadığı" hatırlatılan taslakta, ''Türkiye'de de AB'ye üyelik konusu tartışılıyor. Avrupa Birliği'nin yeni bir üyeyi kabul edemeyecek veya Türkiye'nin üyeliğin gerektirdiği yükümlülükleri tamamen yerine getiremeyecek durumda olması halinde Türkiye, Avrupa Birliği ve Almanya ile olan imtiyazlı ilişkilerini güçlendirecek şekilde Avrupa yapılarına olabildiğince sıkı bir biçimde bağlanmalıdır" ifadeleri yer aldı.