B­i­l­d­i­r­i­y­e­ ­İ­m­z­a­ ­A­t­a­n­ ­3­ ­A­k­a­d­e­m­i­s­y­e­n­ ­T­u­t­u­k­l­a­n­d­ı­.­.­.­

B­i­l­d­i­r­i­y­e­ ­İ­m­z­a­ ­A­t­a­n­ ­3­ ­A­k­a­d­e­m­i­s­y­e­n­ ­T­u­t­u­k­l­a­n­d­ı­.­.­.­

Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi'nin 'Bu suça ortak olmayacağız' başlıklı bildirisine imza atan ve 'Terör örgütü propagandası yapmak' suçlamasıyla gözaltına alınarak mahkemeye sevk edilen 3 akademisyen hakkında tutuklama kararı verildi.

Fotoğraf: @BarisAkademik

Akademisyenler Esra Mungan, Muzaffer Kaya ve Kıvanç Ersoy hakkında, 'Bu suça ortak olmayacağız' başlıklı bildiriye imza attıkları gerekçesiyle gözaltına alınan ve görevden uzaklaştırılan akademisyenlerin bilançosunu açıkladıktan sonra, 'Terör örgütü propagandası yapmak' suçundan gözaltı kararı çıkarılmış ve 3 akademisyen tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edilmişti.

Gözaltına alınan İngiliz akademisyene sınır dışı

Gözaltına alınan İngiliz akademisyene sınır dışı

Akademisyenlere destek olmak için Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelen İngiliz akademisyen Chris Stephenson da gözaltına alınmıştı.

Akademisyenlerin avukatı, İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapan Stephenson'un adliye binasına girerken yapılan aramada çantasındaki HDP İstanbul İl Örgütü'ne ait olduğu belirtilen 'Nevruz' bildirileri gerekçe gösterilerek gözaltına alındığını söylemişti.

Savcılık ifadesinin ardından Kumkapı Geri Gönderme Merkezi'ne gönderilen akademisyenin sınır dışı kararını burada beklemeden bugün İngiltere'ye gideceği belirtildi.

Erdoğan, 'Akademisyen olması, gazeteci olması, STK yöneticisi olması, aslında o kişinin terörist olduğu gerçeğini değiştirmez. Bombayı patlatan terörist olabilir, ama o eylemin amacına ulaşmasını sağlayan bu yardakçılardır.' ifadelerini kullanmıştı.

Akademisyenler bildiride ne demişlerdi?

Akademisyenler bildiride ne demişlerdi?

Türkiye ve yurt dışından 89 üniversiteden 1128 akademisyenin imzaladığı bildiride şöyle deniyordu:

'Türkiye Cumhuriyeti; vatandaşlarını Sur'da, Silvan'da, Nusaybin'de, Cizre'de, Silopi'de ve daha pek çok yerde haftalarca süren sokağa çıkma yasakları altında fiilen açlığa ve susuzluğa mahkûm etmekte, yerleşim yerlerine ancak bir savaşta kullanılacak ağır silahlarla saldırarak, yaşam hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı başta olmak üzere anayasa ve taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınmış olan hemen tüm hak ve özgürlükleri ihlâl etmektedir.

Devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesini, sokağa çıkma yasaklarının kaldırılmasını, gerçekleşen insan hakları ihlallerinin sorumlularının tespit edilerek cezalandırılmasını, yasağın uygulandığı yerde yaşayan vatandaşların uğradığı maddi ve manevi zararların tespit edilerek tazmin edilmesini, bu amaçla ulusal ve uluslararası bağımsız gözlemcilerin yıkım bölgelerinde giriş, gözlem ve raporlama yapmasına izin verilmesini talep ediyoruz.'

Müzakere koşullarının hazırlanmasını ve kalıcı bir barış için çözüm yollarının kurulmasını, hükümetin Kürt siyasi iradesinin taleplerini içeren bir yol haritasını oluşturmasını talep ediyoruz.'

Ajanslar

Popular Articles

Latest Articles