Bazen bir ünlüyü kendimize çok yakın buluruz ve 'keşke arkadaşımız olsa' diye içimizden geçiririz. İşte onlardan bazılarını bulduk ve hangisiyle ne yapacağımızı tek tek oturup düşündük. Bakalım siz ne diyeceksiniz bu işe?
Mabel Matiz: Tatile giderken kediyi kontrol etsin, çiçeklere su versin diye evin anahtarı bırakılacak arkadaş.
Hayko Cepkin: Ortamda ukala biri varsa derhal çağrılıp usta bir şekilde laf sokuş sanatını icra edecek olan yegane dost.
Haluk Levent: Ay sonuna doğru hali hatrı sorulup borç istenecek arkadaş. "Valla bende de yok" derse "Sen bulursun arslanım" diyerek zorlayabilirsiniz, hiç korkmayın.
Müge Anlı: Yeni tanışılan flörtün anasından danasına kadar stalklayarak akıldaki soruları cevaplayacak kanka. Özellikle kızların çok işine yarar!
Yıldız Tilbe: Mutfaktaki aspiratör ışığının eşliğinde bir yandan sigara içip, bir yandan derin konuları konuşacağın arkadaş. Her lafını "ben sana bi şey söyleyim mi" diye kesip yaşanmış bir tecrübe de anlatır üstelik (sigara sağlığa zararlıdır)
Zafer Algöz - Hakan Altun: Her türlü maçı evde kurulan rakı sofrası eşliğinde seyretmelik ekip. Yemin ederim düşüncesi bile maçtan daha heyecanlı.
Tarkan: Herhangi bir krediyi çekerken kefil göstermelik arkadaş. Şu surata bir bakın, bundan daha iyi kefil mi olur allasen?
Ata Demirer: Yazın kendisine takılıp tekneyle denizin tadını çıkarmalık arkadaş. Yemekleri de kendisi yapıyor üstelik. Bu da yetmezmiş gibi bir de komik!
İrem Derici: Öğlen kahve eşliğinde botoks ve erkeklerin Allah belasını versin sohbetini yaptıktan sonra akşam ortamları dağıtmak için plan yapılan arkadaş. Gece eve yalnız dönüp sabah Whatsapp'tan "n'aptın?" diye yoklama aldığın arkadaşın da yine aynı kişi işte.
Fedon: Havalar biraz düzelince çoluk çocuk Bodrum'daki evine çökmelik arkadaş. "3 gün kalırız ya ehehe" deyip 15 gün gitmemecesine hem de!
