Biliyorsunuz, bundan birkaç gün önce ABD'nin Alabama eyaletinde 13 yaşından küçük çocuklara cinsel istismar suçunda bulunanlara hapishaneden çıkmadan önce kimyasal hadım uygulanmasına dair yeni bir yasa kabul edildi...
Çocuk istismarı için caydırıcı olabileceği düşünülen bu yasayla ilgili daha detaylı bilgilere bu içeriğimizden ulaşabilirsiniz 👇
Alabama'da kabul edilen bu yasanın ardından kimyasal hadım hakkındaki tartışmalar da tekrar gün yüzüne çıkmış oldu tabii. Hatırlarsanız, geçtiğimiz yıl ülkemizde de cinsel istismar suçu işleyenlere kimyasal hadım cezası uygulanması gündemdeydi...
Dönem dönem ortaya çıkan ancak bir türlü netleştirilemeyen bu konu hakkında elbette merak ettiğiniz noktalar vardır. Nedir bu kimyasal hadım, cinsel istismarı önlemek ve istismar suçu işleyenleri caydırmak için etkili bir yöntem olabilir mi gibi...
İşte, biz aklınızdaki birtakım sorulara cevap olabilmesi adına sizlere kısaca kimyasal hadım yönteminden bahsedeceğiz. Verdiğimiz bu bilgilerin ışığında, ülkemizde de kimyasal hadım uygulanmalı mı sorusunun cevabını sizlere bırakacağız.
Evet, gelelim konumuza... Nedir bu 'kimyasal hadım'? Kimyasal hadım ya da kimyasal kastrasyon adıyla anılan yöntem, kişilere cerrahi bir müdahalede bulunulmadan, ilaçlar vasıtasıyla cinsel faaliyetlerinin durdurulması işlemidir.
Bu yöntemin uygulandığı kişilerin cinsel istekleri tamamen kayboluyor ve sonrasında tekrar bir cinsel istismar suçu işlemelerinin önüne geçilmiş oluyor. Daha doğrusu bu kişilerin 'teknik olarak' böyle bir suç işlemesi mümkün olmuyor. Ancak düşünceleri cinsel istismara yönelmiş birinin fiziksel anlamda bunu gerçekleştiremiyor olması gerçek anlamda bir caydırıcı mıdır, işte orası tartışılır.
Kimyasal hadım yöntemi; pek çok ülkede pedofili, cinsel taciz ve tecavüz suçlarını işleyenler üzerinde medroksiprogesteron asetat enjekte edilmesi şeklinde uygulanıyor.
Bu sayede suçlunun testosteron hormonunun düşürülmesi sağlanıyor. Çoğu insan, kimyasal hadım uygulamasının idam cezasından veyahut uzun süreli hapis cezasından daha etkili ve sonuç odaklı bir çözüm olduğunu düşünse de bu yöntemin bir yan etkisi mevcut. İlaç kullanımı durdurulduğu ya da testosteron alındığı vakit, kimyasal hadım yöntemi işlevini yitirebiliyor. Yani kimyasal hadım geri dönülemez bir yöntem değil.
Kimyasal hadım yöntemi ilk kez 1941'de kullanılmaya başlanmış, 1981 yılında ise yan etkileri azaltılarak kullanıma daha uygun bir hale getirilmişti.
Cinsel saldırı geçmişi bulunan kişiler üzerinde denenen bu yöntem ile suçluların cinsel istekleri bastırılmış ve yöntemin işe yaradığı görülmüştü. O zamanlardan itibaren de Birleşik Krallık, Polonya, Moldova, Estonya gibi Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri, Arjantin, Avustralya, Hindistan, İsrail, Rusya, Güney Kore gibi ülkeler, cinsel saldırı suçu işleyenleri cezalandırmak için kimyasal hadım yöntemine başvuruyor.
Her yeni güne birbirinden acı haberlerle uyandığımız, başımıza bir şey gelecek korkusu yüzünden rahatça sokağa bile çıkamadığımız ülkemizde, kimyasal hadım caydırıcı bir yöntem olabilir mi sizce?
Yorumu sizlere bırakıyoruz...
Bu içerikler de ilginizi çekebilir:
Çernobil Felaketinin İkinci Yıl Dönümünde İntihar Edip Milyonlarca İnsanı Kurtaran Cesur Kimyager: Valery Legasov
Yalnızca Dişlerinizi Fırçalayarak Alzheimer'a Yakalanma Riskini Azaltabileceğinizi Biliyor muydunuz?
Tehlike Çok Büyük: Sorumsuzca Çevreye Atılan Plastikler, Oksijenin %10'unu Üreten Bakteriyi Öldürüyor!