Güney Kore'deki Hongcheon'da bulunan yapay hapishaneler 'sözde' tutukluların çok dikkatini çekiyor. Bu hapishanelere giderek ücret ödüyorlar ve hafta sonlarını geçiriyorlar. Detaylar için The Atlantic kaynaklı içeriğimize buyurun.
İçeri girdikleri anda telefonlarını teslim ediyorlar, birbirleri ile konuşmaları yasak ve saatten bile haberleri olmuyor.
Fotoğrafçı olan Kim Hong-Ji, 'Prison Inside Me' (İçimdeki Hapishane) isimli oteli ziyaret etti ve 2013'den bu yana düzenli olarak 2,000 insanla görüştü. Kurucu Noh Ji-Hyang ise bu girişimi hakkında 'Birçoğu stresli ofis çalışanları ve öğrenciler oluyor. Güney Kore'deki çalışma saatleri ve yoğun akademik kültür yüzünden burada nefes almayı umuyorlar.' dedi. Fikri ise savcı olan kocasından aldığını ve buraya gelen insanların çıktıkları zaman asıl hapishanenin dönecekleri yer olduğunu söylediklerini dile getirdi.
Ziyaretçilerinden biri olan 28 yaşındaki Park Hye-ri bu konuda "Bu hapishane bana özgürlük duygusunu veriyor. Şu an burada olmamam gerekiyor ama daha iyi bir gelecek için durup kendimi dinlemeye karar verdim." diyor.
Ziyaretçiler genellikle Prison Inside Me'de kilit altına alınmadan önce açık havada yürüyüş yaparak nefes alıyorlar.
Hiçbir eşyalarını yanlarına alamıyorlar bu yüzden hücrelerine gitmeden önce son hazırlıklarının yapılması isteniyor.
Bütün ziyaretçiler eşyalarını da teslim ettikten sonra hapsedilmeden önce meditasyon yapıyor.
Fotoğrafta gördüğünüz Park Hye-ri hücresine doğru yürüyor.
Hücrenin içinde bir tane pencere oluyor genellikle:
Çalışanlar her gün düzenli aralıklarla yemek servisi yapıyor...
Sonunda hafta sonları bittiğinde ise bütün katılımcılar şartlı tahliye sertifikalarını alarak Prison Inside Me'den ayrılıyorlar.
Kurucusu ise genellikle katılımcıların birkaç ay sonra tekrar geldiklerini söylüyor.
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz, yorumlarda bizimle paylaşın...