Arap Baharı sonrası Suriye'de de başlayan muhalif gösteriler ve dış destekli çatışmalar bir anda ülkeyi yangın yerine çevirdi. Hükümet güçleri ile onlarca etnik grubun çatışmaları şehirleri yerle bir etti. Hiç hesapta yokken de IŞİD gibi bir örgüt varlığını hissettirince siviller çareyi ülkeyi terk edip yeni yurtlar aramakta buldu. Hala kanayan bu yarayı birkaç fotoğrafla hatırlatmak istedik...
1. Ölümle onlarca kez yüz yüze gelmek ve her an bomba düşmesi korkusuyla yaşamaktansa ülkelerini terk ettiler.
2. En yakın güvenli liman olarak gördükleri Türkiye'ye doğru can havliyle yola çıkanların bir kısmı sağ salim sınırı geçebildi.
3. Bir kısmı şanslıydı. Türkiye'ye sığınarak en azından başlarını sokacak bir yer ve bir kap sıcak yemeğe kavuştular.
4. Bu göçün, son yılların en büyük küresel insani dramını yaratacağını kimse düşünmüyordu.
5. Botların kapasitesinin onlarca kat üstündeki yolcularıyla Akdeniz'e açılmaktan başka çareleri kalmadığını düşündüler.
6. Bir kısmı bu zor yolculukta bir şekilde hayatta kalmayı başardı.
7. Bir kısmının ise cesedi karaya vurdu.
Hatta yüzlerce insanın cesedine bile ulaşılamadı. Kimlikleri tespit edilemedi.
8. Aile üyelerinin bir kısmını kaybetseler de hayatta kalanlarla yola devam etmek zorundalar.
9. Akdeniz'den gelen yoğun göç dalgasıyla baş edemeyen Yunanistan, çareyi mültecileri bir stadyumda bekletmekte buldu.
Kos Adası'ndaki futbol stadyumu.
10. Avrupa'nın içlerine doğru mecburen yürümeye başladılar.
11. Güvenli bir yer bulana kadar yol almaya devam ettiler. Dayanamayanlar kaldı, gücü olanlar yürümeye devam etti.
12. Avrupa'da ciddi bir asayiş sorunu olarak algılandılar ve polis müdahaleleri art ardına geldi.
13. Özellikle Macaristan sınırında günler süren olaylar oldu. Hükümet, göçmenleri engellemek için sınıra dikenli tel çekti.
14. Yaşamak için para gerektiği için insanlık dışı şartlarda emekleri sömürülmeye başlandı.
En zor işlerde, en uzun çalışma saatlerine seslerini çıkarmaları mümkün değil, çünkü buna mecburlar. Aldıkları paraya ise para bile denmez.
15. İş bulamayan ya da bir mesleği olmayan erkekler ile kadın ve çocuklar ise dilenmeye mecbur kaldı.
16. Ne olduğunu anlayamayacak kadar küçük çocuklar için her şey büyük bir oyundan ibaretti.
Ya da farkında olsalar bile bunu bir oyuna çevirdiler.
17. Yanıtlanması en zor soru ise şu: Göçmenler hayatta kaldıkları için sevinmeli mi yoksa kaybettikleri için üzülmeli mi?
