Del Bosque, santroforsuz (herkes forvet diyor, bu yanlıştır. Hücuma katılan tüm futbolcular forvettir. 2008’de Türkiye, Çek Cumhuriyeti maçında sekiz forvetle oynamıştır) büyük başarıların olmayacağını ya da çok zor olacağını biliyor. Oyuna Torres ile başladı. Çünkü 4-6-0 veya 3-7-0 oynandığında ceza sahasına, futbol bütünlüğü içinde her türlü varyasyon yapılarak geliniyor fakat defans arkasına sarkılamıyordu.
4’üncü dakikada Torres, ağır İrlanda defansını çok hızlı bir şekilde geçerek golünü attı. Defans oyuncusunun bire birde öyle geçildiği nadirdir. Stephen Ward zaten ağırsın, Torres in paralelinde bekle, zaten yardım gelecek. Demek ki sinirleri tarumar çıkmış sahaya. Kaleci Shay Given da böyle geçilir mi derken golü kafasının üzerinden yiyiverdi. 1-0.
İlk yarı sonunda topla oynama %62’ye %38, gol girişimi 11’e 2, kaleyi bulan şut 8’e 1, kornerler 5’e 1 İspanya lehineydi. Bu istatistikler her şeyi ortaya koyuyor.
Yalnız ikinci yarıda maçın en az üç farkla bitmesi gerekirdi İspanya adına. Çünkü Hırvatistan İrlanda’yı 3-1 yenmişti. Yani İspanya, Hırvatistan maçının berabere bitmesi halinde Hırvatistan’ın değil, İspanya’nın tur atlaması için. Bu da çok önemli kesinlikle. Bu seviyelerde her takım, her takımı yenemeyebilir ama berabere kalabilir.
İkinci yarıya da İspanya çok iyi başladı. 4’üncü dakikada David Silva dört kişinin arasından kaleci Given’ı mağlup etmeyi başardı.
70’inci dakikada yine orta sahada pres yaptı İspanya. Kapılan topta, David Silva nefis pasıyla Torres’i buluşturdu. O da potansiyelini anında kinetiğe çeviriverdi: 3-0.
Dakika 83’te Fabregas, kornerden gelen topu enfes bir şekilde yan ağlara taktı: 4-0. Turnuvadaki ikinci golünü de atmış oldu Cesc Fabegas.
İspanya bu maçta futbol adına yapılması gereken ne varsa yaptı. Oyun üstünlüğünü aldı, topa hakim oldu, hızlı pas yaptı, normal pas ritmini yakaladı; kenarları kullandı, kenardan içeri girdi, ceza sahasına cepheden girdi. Final pasları gayet iyiydi, kale önü zenginliği fazlasıyla yaşandı. İzleyenlere futbol cezvesinden bol köpüklü bir kahve ikram edildi.
İrlanda beş milyonluk ülke, buralara gelmek de çok büyük başarı. Bu işin mimarı Trapattoni yi kutlamak gerekir. Her işte yaşı öne sürenler, umarım, ünlü hocanın 74 yaşında olduğunu biliyorlardır.
Taner Sancay / Yorumcu