Atatürk'ün talimatıyla 1935 yılında kurulan İstanbul Üniversitesi Alfred Heilbronn Botanik Bahçesi 1995'de SİT alanı ilan edildi. Türkiye'nin en eski botanik bahçesi 2015 yılında şeyhülislamlık evi bulunduğu için Diyanet'e bağlandı fakat günümüze geldiğimizde bu değerli bahçe bakımsızlıktan kurudu. Güvenlik zaten yok, bahçıvan da yakında emekli oluyor.
Bundan yıllar yıllar önce 1930 senesinde Atatürk'ün Yalova'daki bir çınarın köşke uzanan dalının kesilmesine izin vermeyip köşkü taşıttığını biliyorsunuzdur.
Buradan hikayenin detaylarına bakabilirsiniz;
Yeşile, doğaya olan sevgisini yadsıyamayız. Yok etmek yerine var etmeyi tercih etti her zaman. Mesela, o var ettiklerinden biri Alfred Heilbronn Botanik Bahçesi...
1933 yılındaki üniversite reformu sonrası bizzat Atatürk'ün daveti üzerine Türkiye'ye gelen ünlü botanikçiler Prof. Dr. Alfred Heilbronn ve Prof. Dr. Leo Brauner, 1935 yılında Atatürk'ün talimatıyla İstanbul Üniversitesi Botanik Bahçesi'ni kurmuştu.
Türkiye için büyük, değerli bir mirastı bu. 2015 yılına geldiğimizde müftülük hizmetlerinde kullanılması amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığı'na devredildi.
Osmanlı döneminde şeyhülislamlık evi bulunduğu için müftülüğe geçmesi istendi aslında. "Diyanet ne alaka?" diye soran olursa nedeni buydu.
Yaklaşık 5 bin tür bitkinin bulunduğu Türkiye'nin en eski botanik bahçesi ne yazık ki şimdi bakımsızlıktan kurudu, metruk bir hale geldi. Her güzellik gibi bu mirası da ellerimizde göz göre göre yok ettik.
Şu anda bahçenin güvenliği yok. Bu nedenle de bahçenin yağmalandığını söylüyor CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker. Bahçıvan da emekli oluyormuş. Anlayacağınız hem güvenliksiz hem de yakında bahçıvansız kalacak bu güzelim yer.
Botanik bahçesinin içler acısı bu son durumu da sosyal medyanın gündemindeydi. İnsanlar tepkilerini dile getirdi.
12.9 milyar lira bütçesi olan Diyanet ne yazık ki bahçenin bakımını sağlayacak bütçeyi ayıramamış. Siz ne düşünüyorsunuz?
