Joan Baez, on yıllarını verdiği müziğiyle hem protest müziğin öncü isimlerinden biri hem de müzik dünyasına kattıklarıyla ismini ölümsüzleştirmiş ender sanatçılardan biri.
Gelin hep birlikte bu efsane ismi biraz yakından tanıyalım...
62 yıllık koskocaman kariyerine otuz albüm sığdırmış bir söz yazarı, müzisyen ve her türlü haksızlığın karşısında dimdik duran bir aktivist: Karşınızda Joan Baez!
9 Ocak 1941'de Amerika'da doğan müzisyenimizin tam ismi Joan Chandos Baez.
ABD'nin New York şehrinde doğup büyüyen Baez'in Meksika kökenleri sanatçıyı küçük yaşlarından beri politik bir düzlemde yaşamaya itmiş desek yanlış olmaz.
Küçük yaşlarında müzikle tanışan Baez, yaşadığı bölgelerde bulunan yerel korolarda şarkı söylemiş, babasının bir arkadaşının kendisine hediye ettiği ukulele ile müzik tutkusunu bulmuş.
16 yaşına geldiğinde ise bu tutkunun daha da büyümesi ve müziğini profesyonel olarak yapmaya karar vermesi üzeirne kendisine ilk Gibson marka gitarını almış.
Genel tabirle çağdaş folk olarak tanımlanan müziğiyle özellikle 60'lı yılları kasıp kavuran Joan Baez'in bu müzik yolculuğu ailesiyle birlikte Boston'a taşınınca ivme kazanıyor.
Burada Boston Üniveristesine giren Baez, aynı zamanda çeşitli barlarda sahne almaya da başlamıştı. Folk müziğin merkezi olarak da anabileceğimiz bu şehir Baez'in kariyerinde adeta bir dönüm noktası olmuştu. Kısa bir zaman sonra Boston'daki meşhur mekan Club 47'da sahne almaya başlamış ve böylece okulunu bırakmıştı.
50'li yılların sonlarını bu mekanlarda sahne alarak geçiren Baez, on dokuz yaşındayken kendi adını verdiği ilk albümünü çıkardı.
1960'ta Joan Baez adıyla yayımlanan bu albümünün lansmanı vesilesiyle ilk büyük konserini vermiş oldu ve konser biletleri yok sattı.
Yumuşacık sesiyle söylediği protest şarkılarıyla muhteşem bir dalga yaratan Baez 60'lı yılların ortalarında Bob Dylan ile tanıştı.
New York'ta tanışan ikilinin hikayesi aslında Baez'in Bob Dylan'ın bir performansına denk gelmesiyle başlıyor. Hem müziğinden hem de bizzat kendisinden etkilenen Joan, Bob Dylan'la yıllara yayılan ve bugün bile efsane olarak anılan bir ilişki inşa ediyorlar.
Baez konserlerinde Bob Dylan'a da yer veriyor ve müzik dünyasına onu bizzat kendi sahnesinde tanıtmış oluyor.
Birkaç yıl süren ilişkilerini noktaladıktan sonra da arkadaşlıklarını sürdüren ikili ilişkilerinin yanı sıra müzikal anlamda da ayrı ayrı birer efsaneye dönüşüyorlar.
Anlatılana göre ise bir gün aniden Dylan'ın Baez'i aramasının ardından Baez bu meşhur şarkısı Diamonds and Rust'ı yazıyor.
Öte yandan Bob Dylan'ın da Visions of Johanna'yı Baez için yazdığı düşünülüyor.
Joan Baez, kariyeri boyunca neredeyse her sene bir albüm çıkararak üretkenliğini daima sürdürdü.
Önemli albümlerinden bazıları ise şunlar oldu: Farewell, Angelina (1965), Any Day Now (1968), One Day at a Time (1970), Diamonds & Rust (1975), Speaking of Dreams (1989)... Son albümünü ise 2018 yılında Whistle Down the Wind adıyla yayımladı.
Müzik yaptığı yıllar boyunca aynı zaman aktivist kimliğini de ön planda tuttu her zaman. Sosyal adaletsizlik, cinsiyet eşitliği ve savaş ve şiddet karşıtlığı gibi her türlü sosyal ve politik meselede çalışmalar yürüttü.
1965'te 'Şiddete Başvurmaktan Kaçınma Sanatını İnceleme Enstitüsü'nü kurdu, Vietnam Savaşı başta olmak üzere döneminde yaşanan savaşların karşısında durdu, sivil haklar özelinde çalışmalar yürüttü, protestolarda yer aldı, protestolarda konserler verdi. Vietnam Savaşı döneminde antisavaş karşıtı yürüyüşlerde iki kez tutuklandı. Yıllar boyunca da çeşitli sivil toplum örgütlerinin aktif destekçisi oldu.
Martin Luther King Jr. ile de yakın arkadaştı 👇
Joan Baez, şimdi 80 yaşında ve hâlâ ne müziğinden ne de aktivist duruşundan bir şey kaybetti.
Böyle muhteşem bir müzisyen ve sanatçıyla aynı dönemde yaşadığımız için kendimizi çok şanslı saymalıyız! ❤️