Her zaman mavinin erkekler pembenin kızlar için olduğu klişesini duyduk. Peki hiç neden pembenin 'kızlarla', mavinin 'erkeklerle' ilişkilendirildiğini düşündünüz mü? Gelin bu iki rengin cinsiyetlerle ilişkilendirilme sebeplerine ve tarihine bir göz atalım.
Yıllarca süren araştırmalardan sonra Maryland Üniversitesi’nde tarihçi olan Jo Paoletti, konu bebek eşyalarının renkleri söz konusu olduğunda bir kaosun ortaya çıktığını söyledi.
Ayrıca, kızlarla pembe, erkeklerle mavi rengini özdeştirmenin Amerika Birleşik Devletleri'nde 20. yüzyılda ortaya çıktığını ifade etti.
1900'lü yılların başındaki bebek kitapları, doğum kutlama kartları, alınabilecek hediye öneri listeleri ve gazete başlıkları pembe renginin kız bebeklerle olduğu kadar erkek bebeklerle de ilişkilendirilmiş olduğunu gösteriyor.
Örneğin Infant's Department adlı bir derginin Haziran 1918 sayısında bu konuda çok sayıda argüman olduğu fakat mavinin kız pembenin ise 'erkek rengi' olduğu yazıyor.
Bunun sebebi ise, pembe renginin daha yoğun ve güçlü bir renk olarak ön plana çıkması ve erkeklere daha uygun bir renk olduğunun düşünülmesi.
Diğer yandan, mavi rengi daha zarif ve yumuşak renk olduğu için kızlarla ilişkilendirilmiş.
Time dergisinin 1927 sayısında çeşitli mağazalarla iş birliği ile hazırlanmış kız ve erkek çocuk ürünlerinde hangi ürünlerin yaygın olarak kullanıldığına dair bir tablosu vardı.
Bu tabloya göre erkek çocukları pembe kız çocukları ise mavi renk ürünler kullanıyordu.
Elbette ki bu argüman yerini çok da uzun bir süre korumadı.
İkinci Dünya Savaşı’nın ardından pembe kız rengi olarak benimsenirken mavi rengi 'erkek rengi' olarak kabul edilmeye başlandı.
Maryland Üniversitesi'nden bir sosyolog olan Philip Cohen günümüzde bu katı cinsiyet normlarının ortaya çıkmasının bir pazarlama stratejisi olduğunu öne sürüyor.
Cohen'e göre bu durum kitlesel pazarlama ortaya çıktığında başladı ve satıcılar tarafından bir pazarlama tekniği olarak kullanılmaya başlandı. Yani belirli renkleri cinsiyetlerle ilişkilendirerek satıcılar bizi pazarladıkları ürüne karşı daha yatkın yapmaya çalışıyorlar.