Isaac Newton'u sadece fizikçi olarak tanımlamak bizlere hiiiç yakışı kalmaz. Buyurun, bir de böyle bakın kendisine. 🤗
Veba salgını yüzünden okulu bırakmak zorunda kaldı.
Londra'da 1605 yılında çıkan Veba salgını ülkede büyük bir korku ve endişe salmaya başladı. Bu sebeple Cambridge Üniversitesi kapatılmak zorunda kaldı ve öğrenciler evlerine gönderildi. Isaac da bu yüzden çalışmalarına evde devam etti. Yani bilinenin aksine okulu kendi isteğiyle bırakmamıştı.
Yer çekimini kafasına elma düşmesiyle bulmadı.
Okulu bırakarak ailesinin yanına Woolsthorpe Köşküne döndüğü sırada yer çekimiyle ilgili teoriler ortaya attı, bunları formüllerle sabitlemeye çalışıyordu. Bir gün köşkün bahçesinde teorilerini çözümlemeye çalışırken elmanın ağaçtan yere düşmesi ona ilham verdi.
Bu sayede tüm teorilerini birleştirip Hareketin Üç Kanunu ortaya koydu. Yani zaten ortaya atılmış teoriler elmanın düşme hareketiyle sabitlendi ve yasa haline geldi. Bu yanlışı da şöyle düzeltmiş olalım. Yer çekimini bulmadı, keşfetti!
Tarihin en önemli bilimsel kitaplarından birini yazdı.
1687 yılında yayımladığını kitabı Philosophiæ Naturalis Principia Mathematica (Doğa Felsefesinin Matemtiksel İlkeleri), yer çekimi teorisinden dünyanın nasıl işlediğini anlatan bilimsel el yazmalarını topladığı bir kitaptı. Bu kitapla birlikte klasik mekaniğin temeli de atılmış oldu.
Kutsal kitaplar hakkında bilim ve simyadan daha çok araştırma yaptı.
Mistisizme olan ilgisi dini inançlar ve kutsal kitaplarla birleşince bu konuda çok fazla araştırma yapmaya başladı. Çoğu zaman İncil'deki gizli şifre ve kehanetleri bulmaya çalışıyordu.
Ölmeden birkaç hafta önce yazdığı bilimsel kağıtları yaktı.
Bir gün bilimsel kağıtlarını toplayarak odasındaki şöminede hepsini yaktı. Bunların neredeyse tamamı din bilimiyle ilgiliydi. Din bilimiyle ilgili yazdığı el yazmalarını daha önce kimseye okutmadığı da söylentiler arasında yerini aldı.
İlginç!
Bilim insanları Newton'un Asperger Sendromu olduğunu düşünmekte.
Asperger Sendromu aşırı derecede içine kapanıklık, iletişim sorunu ve beceri zayıflığıdır. Sendromun nedeni tam olarak bilinmese de ömür boyu devam ettiği gözlemlenmekte.
Newton'un etrafındaki insanlar, köşkteki hizmetçiler ve arkadaşları onun çok az konuştuğunu ve genelde vaktini çalışarak geçirdiğini söylerdi. Bu sebeple böyle bir hastalığa sahip olduğu düşünüldü.
Aristo ve Platon'un tüm tabularını yıktı.
Newton'un doğa felsefesini matematiksel ilkelerle açıklaması bütün tabuların yıkılmasına neden oldu. Bilime ve felsefeye yeni bir gerçeklik getirdi. Fakat bu bilimde ilerlemeyi durdurdu.
Uzun süre Newton'un buluşları üzerine yenilikler getirilemedi. Klasik fizik kullanılmayarak rafa kaldırıldı. Newton bu dönemde tanrılaştırıldı ve karşı gelenler küçümsenerek cahillikle suçlandı.
Yıllarca yeğeninin platonik aşığıydı.
Lodra'da kendi evine çıktığı zaman, 17 yaşındaki yeğeni Catherine Barton'u ev işlerinde yardım için onunla yaşamaya ikna etti. Birlikte yaşamalarına rağmen Isaac'ın Catherine'ye karşı platonik aşkını sürdürdü ve asla açılmadı.
Aynı evde yaşayıp platonik kalmak mı?
Ah evet, bu kulağa oldukça olanaksız geliyor. Bizce platonik kalmamıştır bu ilişki ama neyse...