A­k­ç­e­,­ ­M­a­n­g­ı­r­,­ ­K­a­i­m­e­ ­v­e­ ­D­a­h­a­ ­F­a­z­l­a­s­ı­:­ ­O­s­m­a­n­l­ı­ ­D­ö­n­e­m­i­’­n­d­e­ ­B­a­s­ı­l­a­n­ ­v­e­ ­K­u­l­l­a­n­ı­l­a­n­ ­P­a­r­a­ ­Ç­e­ş­i­t­l­e­r­i­

A­k­ç­e­,­ ­M­a­n­g­ı­r­,­ ­K­a­i­m­e­ ­v­e­ ­D­a­h­a­ ­F­a­z­l­a­s­ı­:­ ­O­s­m­a­n­l­ı­ ­D­ö­n­e­m­i­’­n­d­e­ ­B­a­s­ı­l­a­n­ ­v­e­ ­K­u­l­l­a­n­ı­l­a­n­ ­P­a­r­a­ ­Ç­e­ş­i­t­l­e­r­i­

Osmanlı döneminde kullanılan paralar tabii ki dönem padişahının durumuna ve hakimiyetine göre farklılık gösteriyordu. İmparatorluk içerisinde pek çok farklı para türü tedavüle sokuldu.

Akçe

Akçe

Osmanlı Devleti'nin ilk kurulduğu zamanda basılan ve uzun süre kullanılan bir paradır. İlk akçe Bursa'da Orhan Gazi tarafından 1327 yılında bastırılmıştır. Akçe, Osmanlı Devleti'nin temel para birimiydi. Akçe ilk basılığında üzerinde bir tarih ibaresi bulunmuyordu ancak I. Bayezid'ın talimatıyla akçelerin üzerine tarih basılması şartı getirildi. Zamanla düşük ayarda ve değişik ağırlıklarda akçeler basılsa da il akçe basıldığında doksan ayar gümüşten olup, altı kırat 1,154 gram ağırlığındaydı. “Çürük akçe” deyimi ile kullanılan para ise bakır sikkeyi ifade etmektedir

Mangır

Mangır

Küçük alışverişler için kullanılan bakırdan bir sikke olan mangır,  I. Murad (1362-89) zamanında basılmaya başlanmıştı. 

II. Mehmet zamanına gelindiğinde ise iki farklı mangır tipi kullanılmaya başlandı. 

Büyük olanlar 1 dirhem , küçük olanlar 1/3 dirhem ağrılığındaydı. Sekiz büyük mangır, veya 24 küçük mangır, bir akçe bedelindeydi. 16. yüzyılda ikinci çeyreğinde sadece büyük mangırlar kullanıldı, 16. yüzyılın ikinci yarısında yarım ve çeyrek mangırlar da tedavüle girdi. Sikke ile mangır arasındaki en büyük fark mangırın yapıldığı bakırdan daha fazla değerde olmasıydı. 

Devletin özel şahıslara para basma yetkisi vermesiyle birlikte zamanla sahte mangırlar baş gösterince esnaf duruma isyan etmiştir. Bu sorunların sonucu olarak 1691'de II. Ahmet mangır kullanımını durdurmuştur.

Memduhiye

Memduhiye

II. Mahmud ölmeden kısa bir süre önce bastırılan yirmi kuruş değerinde altın para olan Memduhiye, ziynet makamında kullanılırdı. 1839 yılında tahta çıkan Sultan Abdülmecit de kendi adına Memduhiyeler bastırdı. 22 ayar, 0,5 dirhem (1,6 gr) ağırlığında ve 20 mm çapında olan bu para 20 kuruş değerindeydi.

Kaime

Kaime

1840 yılında basılan ilk Kaime ile birlikte Osmanlı'da yeni bir dönem açılmıştır. 'Yerine geçen' anlamındaki 'kaim', halk diline 'kayın' olarak geçmiştir. Tanzimat Dönemi'nde devletin artan masraflarını karşılamak için kağıt para ihracına izin verilmişti. Bu nedenle Kaime-i Mutebere-i Naktiye veya kısaca Kaime adı verilen kağıt para çıkartıldı. Kaime aynı zamanda hazine bonosu olarak da kullanılabiliyordu.

Kuruş

Kuruş

Pek çok farklı ülkede de para birimi olarak kullanılan kuruş aynı şekilde Osmanlı'da da yerini almıştı. İçerdiği gümüş ayarı değişmek ile birlikte Türkiye'de saltanat döneminin sonuna kadar kullanıldı.

Zolta

Zolta

Alman Taler'i Zolta'nın basımına örnek olmuştur. Bu birim Osmanlı Kuruşuna da örnek olmuştur. Alman Taler’i halk dilindeki adı ile Alman Talarisi Osmanlı topraklarında da tedavül etmiş,1.5 taler, bir düka veya Osmanlı altını sayılmıştır.

Rumi Altın

Rumi Altın

II. Mahmud zamanında İstanbul ve Mısır'da 4 ayrı ağırlıkta basılmış altın paradır. Onun da şimdiki altınlar gibi çeşitleri bulunuyordu. Rumi Çifte Altın : 4,70-4,80 g, Rumi Tek Altın : 2,35 g, Rumi Altın Nısfiyesi (yarım): 1,15 g, Rumi Altın Rubiyesi (çeyrek) : 0,40 g tekabül ediyordu.

Sultani

Sultani

3,45 gram ağırlığında klasik Osmanlı altın parası padişah II. Mehmed döneminde bastırıldı. Halk arasında altın olarak da biliniyordu. Osmanlı İmparatorluğu'nda uzun süre ayarı ve ağırlığı değiştirilmeden II. Mahmud dönemine kadar kullanıldı.

Popular Articles

Latest Articles