1. Doğu ve Batı yerleşkelerini birbirine bağlayan Buzdoğan Köprüsünde yürürken donma tehlikesi geçirmek
Bir rivayete göre bu köprüden donarak ölme tehlikesi geçirmeyen herkes ölümsüz oluyormuş, o denli buz.
2. Özellikle sınav dönemlerinde uzunluğu 1 kilometreyi bulan otobüs kuyruklarında beklemek
Ayrıca otobüse bindikten sonra pek çok insanla akraba olma olasılığın da oldukça yüksek.
3. Gördüğü yerde "Amcam, çay verem mi?" diye soran, öğrencileri her daim mutlu eden Süleyman amcayla tanışmak
Güzel Sanatlar Fakültesi kantinini 11 yıldır işleten Süleyman amcamız, her birimizi kendi çocuğu gibi sever, karnımız doymadan bırakmaz. Öğrencilerin mutluluğunu, huzurunu dünya mutluluğu olarak görür; parası olmayan kasadan geri döndürülmez, doymayanın yemeğine ilave edilir der. Seviyoruz Süleyman amca <>
4. Bilgi Merkezi'nde dağıtılan çay-çorbayı hunharca mideye indirmek
2015-2016 döneminde üniversitenin kütüphanesinde çay çorba dağıtılmasına öncülük eden rektörümüz Prof. Dr. İlker Çarıkçı, öğrencilerin kalbine giden yolun nereden geçtiğini çok iyi biliyor.
5. Kışın her hafta sonunu Davraz Kayak Merkezi'ne giderek değerlendirmek
Yakışıklı & güzel snowboardcuların fink attığı; kimisinin Türkiye'nin en güzel kayak merkezi olarak, kimisinin ise sucuk ekmeğin tadının bin kat güzelleştiği yer olarak adlandırdığı; öğrenciler tarafından çok sevilen, Isparta'nın güzelliklerinden biridir Davraz Dağı.
6. Süleyman Demirel heykeli önünde en az iki fotoğraf çekilmek
Bir üniversiteye ilk gelindiğinde bir de mezun olurken üniversitemize ismini veren Süleyman Demirel'in heykeli altında fotoğraf çekilmek ritüel haline geldi denilebilir. Heykelin altında bulunan Süleyman Demirel sözlerinden öğrenciler arasında en sevileni ise 'Rahat uyuyun ama uyuya kalmayın' olabilir.
7. Dört bir yanı kafelerle kaplı olan merkezde oturacak yer bulamamak
Arkadaşlıkların bir çoğu belki de 'Kardeş, oturacak yer yok da, buraya otursam sorun olur mu?' sorusuyla başlar, zira oturacak yer bulmak bir hayli zor olabilir zaman zaman.
8. Yemekhanede en az 1 defa Kabune yemek
Genellikle düğün yemeği sayılan, lakin yemekhanede sürekli boy gösteren Kabune, meşhur bir pilav yemeğidir. Ayrıca yemeğin herkes tarafından bilinen bir hikayesi vardır. Geçmiş zamanların birinde bir gelin ve kayın validesi aynı evde yaşarlarmış. Kayın valide bir gün evden çarşıya gidecekmiş. Geline, ben gelene kadar yemek pişir demiş. Evde de fazlaca bir malzeme yokmuş. Sadece haşlanmış et, soğan ve nohut varmış. Gelin bu üç malzemeyi karıştırarak pilav yapmış. Kayın valide eve dönüp tencerenin kapağını açınca şaşırmış ve yöresel bir şiveyle; Gı – bu – ne ? deyivermiş. Deyiş o deyiş … Zamanla bu yemeğin adı “Kabune ” olmuş.
9. Mühendislik fakültesinde defalarca kaybolmak
Mühendislik Fakültesi'nin 8 kapısı, 60 tuvaleti, 2 kantini, 1000 odası bulunmaktadır. Haliyle, fakültede kaybolmak bir hayli kolay ve endişeye düşürücü. Bir söylentiye göre bir geçtiğin koridoru bir daha bulamıyormuşsun.